açıklayacı özne anlamı İng. appositive
Alm. Appositiv
Fr. appositif
Bir cümlede özneden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek, vasıflandırmak veya pekiştirmek için kullanılan ve yine özne durumunda olan kelime veya kelime grubu: Bu genç kız için İsmail Tayfur, o kumral saçlı, uzun boylu, yeşil gözlü genç adam, herkesin her şeyden başka bir şey olmuştu (H.Z. Uşaklıgil, Ferdî ve Şürekâsı, s.37). Azize, o kelebek ruhlu çocuk, sefir karısı olmak ve hayatını Avrupa'nın kibar dünyasında geçirmek hülyasını kuran süslü kız, şimdi Hasan Beyi, yani parasız ve mevkii, rütbesi yüksek olmayan genç yeğenini seviyordu (H.E. Adıvar, Kalp Ağrısı, s. 34). Bir sarıklı hoca, Sait Molla, İngiliz karargâhı kapılarında curnal verme nöbeti bekliyordu (F.R. Atay, Atatürkçülük Nedir, s. 16). Kasabanın
gazete bayiliğini de yapan fotoğrafçı, Yavuz Ata'nın oğlu Serdar'ın arkadaşı Hilmi, bir önceki günün tarihini taşıyan
Cumhuriyet'i getirmişti (Tarık Bugra, Yağmuru Beklerken, s. 37) vb.