Liranın değerini piyasa belirlesin ama aşırı
oynaklık olmasın istiyoruz.
But the extreme volatility in the market should set the value of the lira would not.
Kaynak: haber.tr.msn.comDöviz kurlarındaki
oynaklık önemli ölçüde azaldı, TL ise biraz daha değerlendi.
Significantly reduced the volatility of exchange rates, the TL is a little more appreciated.
Kaynak: haberturk.comArtan
oynaklık ve geri çekilmenin sınırlı kalması, yukarı potansiyeli artırıyor.
Increased volatility and limited withdrawal, up potential increases.
Kaynak: ekoayrinti.comFinansal piyasalar harekete geçti ve hisse senedi fiyatlarında
oynaklık kriz öncesi düzeylere düştü.
Volatility in the financial markets and stock prices moved down to pre-crisis levels.
Kaynak: aksam.com.tr1936'da Francis Crick "
oynaklık hipotezi"ni (wobble hypothesis) önererek buna bir açıklama getirdi. Antikodonun 5' ucu ndaki bazın
Kaynak: Oynak baz çifti(
oynaklık, yukarı ve aşağıya doğru ani beklenmedik büyük sıçramalar) Böyle durumlarda Merkez Bankası döviz piyasasında ortaya çıkmış olan
Kaynak: Temiz dalgalanmaEngle, hisse senedi fiyatlarının ve diğer finansal değişkenlerin yüksek
oynaklık devirleri ile düşük
oynaklık devirleri arasında hareket
Kaynak: Robert F. EngleSözcük; esneklik,
oynaklık anlamlarını barındırır. Yağmur sularının biriktirildiği çkura Sünne adı verilir. Sünmek fiili ile aynı
Kaynak: Tin (folklor)baz arasında standart olmayan bir baz eşleşmesi veya "
oynaklık " özelliği nedeniyle bir tRNA çok sayıda kodonu tanıyabilir. Bu konuda en
Kaynak: Protein biyosentezi