Yarın
öbür gün belki AIDS hastasını onamak için 30 kilo veririm.
Maybe the day after tomorrow will give 30 pounds to ratify AIDS patients.
Kaynak: magazin.bugun.com.trAma
öbür taraftan da şirketlerimizi bir araya getirmek zorundayız.
But on the other hand, we have to bring our companies together.
Kaynak: gazetea24.comYarını,
öbür günü ve geleceği hesap ederek çalışma yapalım.
Tomorrow, let's work the other day and had to account for the future.
Kaynak: haberciniz.bizÖbür türlü çocuk enerjisini gidiyor internet başında harcıyor.
The energy of the other forms of child spends on the internet is going.
Kaynak: spor.haber3.com Bir yöndeki direnç leri ihmal edilebilecek kadar küçük,
öbür yöndeki dirençleri ise çok büyük olan elemanlardır. Direncin küçük olduğu yöne "
Kaynak: DiyotOnze d'Or (
öbür adı Onze Uluslararası Avrupa'da Yılın Futbolcusu Ödülü) 1976 yılının sonundan beri Fransız dergisi Onze Mondial tarafından
Kaynak: Onze d'OrDağ geçidi, bir dağ ya da tepe sırasında, bir taraftan
öbür tarafa geçişe imkân tanıyan alçak noktaya verilen isimdir. Geçilen sırayı
Kaynak: Dağ geçidiGözlerinin dünyanın
öbür ucunu görebilecek kadar keskin, kulaklarının bir çimin büyüdüğünü duyabilecek kadar hassas olduğu söylenir.
Kaynak: HeimdallAzınlık hükümeti, parlamenter sistem lerde, parlamentoda çoğunluğu olmayan bir partinin ,
öbür parti ya da partilerin hükümete fiilen
Kaynak: Azınlık hükûmetiTotonak kültürü birçok bakımdan
öbür Orta Amerika kültürlerine benzemekle birlikte, Orta Amerika'da başka hiçbir yerde rastlanmayan ve
Kaynak: TotonaklarConcorde Köprüsü (Pont de la Concorde), Paris 'te Concorde Meydanı 'nı Sen Irmağı nın
öbür yakasına birleştiren kemerli taş köprü.
Kaynak: Concorde KöprüsüBerkeley Soketleri (İngilizce : The Berkeley Sockets), bir bilgisayar ağındaki veriyi bir taraftan
öbür tarafa iletimi daha performanslı
Kaynak: Berkeley soketleriTünel - Bir yandan
öbür yana geçebilmek için yer altında açılan yol . Tünel (semt) - İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesine bağlı bir semt.
Kaynak: Tünel (anlam ayrımı)Sigara ağızlığı, bir ucuna sigara takılıp
öbür ucundan nefes çekilen çubuk. Çoğunlukla kehribar dan yapılan sigara ağızlıkları ya tek bir
Kaynak: Sigara ağızlığıİlk benddeki dize ya da beyitlerin,
öbür öbür bendlerin sonundaki dize ve beyitlerle yalnızca uyak bakımından uyuşması durumunda musammat
Kaynak: Musammatyaklaşık yüzde 95'ini elinde tutan 36'sını ve çelik, elektrikli aletler, uçak ve
öbür temel alanlardaki 12 büyük sanayi grubunu kamulaştırdı.
Kaynak: Sosyalist Parti (Fransa)11 Eylül'ün borsada yarattığı etkiyle her şeyini kaybeden Ali, kalp krizi geçirirek ölür ve
öbür tarafa gider. dolmadığı için
öbür tarafa alınmaz.
Kaynak: Yeşil IşıkBoğazı 'nın
öbür tarafında bulunan Rusya 'nın arasında bulunmaktadır. Hawaii eyaleti, Büyük Okyanus'un ortasında bulunan bir takımada dır.
Kaynak: Amerika Birleşik DevletleriI. Beş Yıllık Plan çerçevesinde, 1929'da nehrin
öbür yakasına demir-çelik tesisleri yapıldıktan sonra hızla gelişti. Günümüzde Rusya'nın
Kaynak: NovokuznetskErişkinlerin genellikle bacakları ve gagası pembe, tüyleri yalnız kanat uçlarında siyah,
öbür bölümlerinde beyazdır.
öbür bölümleri boz ve
Kaynak: Kar kazıtarafından kurulan Bağımsız Cumhuriyetçiler Ulusal Birliği (FNIR), Mayıs 1977 'de
öbür küçük gruplarla birleşmesiyle ortaya çıkan eski siyasi parti.
Kaynak: Cumhuriyetçi Parti (Fransa)Çok iri gagasıyla dikkat çeken bu türün uzunluğu 18 cm, gerdanı ve kanat lekeleri kara,
öbür bölümleri açık kahverengidir. Palearktik
Kaynak: Bayağı kocabaş