Gayrimüslim azınlıklar vergiyi
ödeyebilmek için mallarını satmak zorunda kalıyorlar ve çoğunun iş hayatı sona eriyor.
Non-Muslim minorities are forced to sell their goods in order to pay taxes, and many work life is ending.
Kaynak: aksiyon.com.trSinema: 21 Sinema TV 8 20:15 M.I.T'de okuyan Ben Campbell, okul taksidini
ödeyebilmek için paraya ihtiyaç duyar ve bunun yolunu da kumarda bulur.
Cinema: 21 Movies TV 8 20:15 at MIT, studying Ben Campbell, the school needs money to pay the installment, and it finds the path of gambling.
Kaynak: takvim.com.tr321.Bölüm Tunç, Kadir'in annesinin hayatına karşılık istediği fidyeyi
ödeyebilmek için Osman Kozan'a şirketteki hisselerini satmayı teklif eder.
321.Bölüm Bronze, Kadeer's life for his mother wants to sell its stake in the company will offer Kozan Osman to pay the ransom.
Kaynak: haber.stargazete.com31 Mart'ta UEFA'ya yeni sezon için lisans başvurusunda bulunacak olan Beşiktaş, borçlarını
ödeyebilmek için 35 milyon TL'yi hazırlamak zorundaydı.
UEFA on March 31, which will apply for a license for the new season, Besiktas had to prepare TL 35 million to repay debts.
Kaynak: sabah.com.trHan Solo borcunu
ödeyebilmek için Obi-Wan Kenobi ile anlaşır. Daha sonrada Han Solo, Luke Skywalker ile Cumhuriyet direniş birliklerine
Kaynak: Millennium FalconDumas başarı kazandıkça kendini pahalı zevklere vermiş ve borçlarını
ödeyebilmek için daha fazla yazmaya başlamıştır. Aynı zamanda
Kaynak: Alexandre Dumas (baba)Katadreuffe borcu
ödeyebilmek için bir avukatlık firmasında kâtip olarak işe girer. O, bu işi, annesinin evinde bulduğu ve henüz
Kaynak: Karakter (film)İkincisi ise Effie'nin yoğun sosyal yaşamının bedellerini
ödeyebilmek için, ressamı, finansal getirisi fazla, popüler işler yapmaya
Kaynak: Effie GrayGamsızdır, ölen kardeşinin borçlarını
ödeyebilmek için atadan kalmış meyva bahçelerini bile komşularına bırakmıştır ancak bunun için pek
Kaynak: Yol Türküsü (film)Vicdan borcunu
ödeyebilmek için kızı Marziye'yi ve anasını yanına alır. Marziye babasının çiftliğinde Hazar Bey'i tanır ve aralarında bir
Kaynak: MarziyeBorçlarını
ödeyebilmek için yeni bir yol bulan Mark Twain, tüm dünyayı kapsayan bir söyleşi turuna çıktı. Avustralya'dan Hindistan'a,
Kaynak: Mark Twain.Kendi deyimiyle, "geçmişine ve halkına olan borcunu
ödeyebilmek amacıyla, adam olmadı, gazeteci oldu".. .Gene kendi deyimiyle, "büyüyünce
Kaynak: Engin Ardıçİşte bu hocadan ders alabilmek için kendisinden istenilen zamanın parasıyla 100 TL'yi
ödeyebilmek için hem esans satmaya, hem de hocalık
Kaynak: Turan DursunGerçek, kulüpte ortaya çıktıktan sonra bile Haruhi, borcunu
ödeyebilmek için müşterilerden kimliğini saklayarak bir host olarak çalışmaya
Kaynak: Ouran Kōkō Host ClubBu bölümü Henry Hathaway yönetmiştir Dul kalmış ve artık yaşlanmış olan Lilith borçlarını
ödeyebilmek için San Fransisko 'daki lüks
Kaynak: Batının ZaferiYine de 1938'de tek çocuğu Bela George Lugosi doğduğunda, o sırada tiyatroda çalışmakta olan Lugosi hastane masraflarını
ödeyebilmek için
Kaynak: Béla LugosiBorçlarını
ödeyebilmek için zengin kayınpederinden fidye almak amacıyla, karısını kaçırmaları için iki kişiyle anlaşır. Marge Gunderson
Kaynak: Fargo (film)Ancak savaşın borçlarını
ödeyebilmek için Birleşik Krallık Kuzey Amerika'daki kolonilerine ağır vergiler yüklemeye karar verdi.
Kaynak: ABD tarihiHatta Mathilde Becker, kızının eğitim masraflarını
ödeyebilmek için evine bir pansiyoner bile almıştır. Öte yandan Paula'nın dayısı Wulf
Kaynak: Paula Modersohn-BeckerToplumdan saygı görmeyi çok isteyen, ailesinden ve arkadaşlarından uzak, tek önemsediği faturalarını
ödeyebilmek olan Lizzie'nin yanlış
Kaynak: Saygılı YosmaRoma cumhuriyeti tarafından dayatılan tazminat kentin mali durumunun bozulmasına yol açmış ve Kartaca'yı bu parayı
ödeyebilmek için etki
Kaynak: Birinci Pön SavaşıAktif olarak faşizm e karşı savaşabilmek, kendi depresyonlarından kurtulmak ve borçlarını
ödeyebilmek için 1941 yılında Amerikan Ordusu 'na
Kaynak: Klaus Mann