Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ödünç ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

ödünç anlamı
karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.

Güncel Türkçe Sözlük

ödünç, -cü anlamı
is. İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.

Türkçe - İngilizce

ödünç anlamı
sıfat
1) on loan
2) loaned
3) as a loan

"ödünç" için örnek kullanımlar

şirketi 831.054 Adet hisse senedini Beeches Finance Corporatıon'a ödünç verecektir.
Beeches Finance Corporation will lend the company shares 831 054 pcs.
Kaynak: hakimiyet.com
Bu paraların bir kısmı ödünç alınırken, ABD'nin şimdi kredi faizi ödemesi gerekecek.
Receiving a portion of this money is borrowed, the United States now has to pay the loan interest.
Kaynak: timeturk.com
Sürekli olarak gelecek zamanlardan ödünç alarak hayatımızı idame ettirmeye gayret ediyoruz.
Constantly strive to continue to survive in the future times, borrowed lives.
Kaynak: haberler.com
Sürekli gelecek zamanlardan ödünç alıyoruz.
Times continuously borrow in the future.
Kaynak: e-haberajansi.com
Bir yazarın önceki bir metni ödünç alması ve dönüştürmesi için kullanılabildiği gibi bir metni okuyan bir okurun bir başka metne
Kaynak: Metinlerarasılık
Rehincilik, teminat olarak rehin bırakılan ev eşyası ya da kişisel eşya karşılığında ödünç para verme işi. Geçmişi: Çin 'de 2-3 bin yıl önce
Kaynak: Rehincilik
1943 yılı sonundan başlayarak PF-72 ile PF-92 arasındaki borda numaralarına sahip 21 adet Tacoma sınıfı gemi ödünç verme (Lend-Lease )
Kaynak: Colony sınıfı fırkateyn
Şeriat ödünç verilen paradan para kazanmayı (faiz ve tefecilik ) yasaklamaktadır. Şu anki bankaların verdiği daha doğrusu paramıza kattığı
Kaynak: İslami bankacılık
Sözcüksel ödünç alma durumunda bir sözcük gövdesi, anlamıyla birlikte veya anlamının bir kısmıyla birlikte iletişim dilinden (donör dil)
Kaynak: Dil (filoloji)
satış ya da mortgage bir malın kendisinin güvence olarak gösterilerek, ödünç alınan parayla satın alınması anlamına gelen iktisadi terimdir.
Kaynak: Mortgage
Daha geniş anlamıyla izin belgesi olmadan, ödünç para verme işleriyle ilgili yasa hükümlerine aykırı davranarak, faizden para kazanma
Kaynak: Tefecilik
Althusser, "epistemolojik kopuş" kavramını hocası Gaston Bachelard 'tan ödünç aldığını belirtir. Bachelard bu kavramı bilim tarihi nde
Kaynak: Epistemolojik kopuş
Çoğu zaman, Halk Latincesi içinde evrimleşmiş bir kelime yerine, edebî Latinceden sonradan ödünç alınan kelimeler ile, evrimleşmiş
Kaynak: Halk Latincesi
Larry Wall Perl'i yazarken C , sed , AWK ve sh gibi pek çok dilden önemli ve güçlü özellikler ödünç almıştır Larry Wall tarafından Perl
Kaynak: Perl
Gazi Üniversitesi Kütüphaneleri her yıl yaklaşık 1 milyon okuyucuya gelmekte ve 300 bine yakın yayın ödünç verilmektedir. Gazi Üniversitesi
Kaynak: Gazi Üniversitesi Kütüphaneleri
Devletleri tarafından 32 e Evarts sınıfı ile 46 Buckley sınıfı olmak üzere toplam 78 refakat muhribi Kraliyet Donanması 'na ödünç verilmiştir.
Kaynak: Captain sınıfı fırkateyn
Yunanca papirüs kelimesi Kıpti ce'den ödünç alınmış ve neredeyse tüm batı dillerine girmiştir (İngilizce , Almanca , Fransızca Papyrus,
Kaynak: Papirüs
Komşu dillerden birçok ödünç sözcük almasına rağmen bir Türkiyeli bir Türk ile Gagavuz Türkü kolayca anlaşabilir. Eskiden Gagavuzca Yunan
Kaynak: Gagavuzca
Doctor onu çalmıştır ya da kendi söylediğine göre ödünç almıştır ve onunla birlikte son büyük zaman şavaşından kaçmayı başarmıştır.
Kaynak: TARDIS
Kültürel uyarlanma ödünç alma, yenilik, ya da bireysel öğrenme yoluyla mümkün, hatta normaldir. Avrupa'da özellikle İngiltere'de 1908 -
Kaynak: Kültürel antropoloji
Bu durum Metallica'yı turnenin geri kalanı için beraber çaldıkları Anthrax grubundan ekipmanlarını ödünç almak zorunda bırakmıştır.
Kaynak: Fade to Black

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.