Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

öğrenebilmek ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

öğrenebilmek anlamı
(-i) Öğrenme imkânı veya olasılığı bulunmak: "Oldum olası isim öğrenmekte güçlük çektiğimi, öğrenebildiklerimin çoğunu da çarçabuk unuttuğumu itiraf ettim." -E. Şafak.

"öğrenebilmek" için örnek kullanımlar

İddiaların ne derece doğru olduğunu öğrenebilmek için ise bir süre daha beklememiz gerekiyor.

In order to learn to what extent the allegations to be true we have to wait a while longer.

Kaynak: stargundem.com

Bu mücadeleyi öğrenebilmek için yaşamak, yaşamak için de deniz üzerinde vakit geçirmek gerekir.

To find out how to live in this struggle to live, you need to spend time on the sea.

Kaynak: haberx.com

çıkarmışlar ve bu nedenle bütün Avrupalı tacirler bu aritmetiği öğrenebilmek için Venedik'te açılan birçok okula gelerek eğitim almışlardır.
Kaynak: Venedik

Mustafa ise o güne kadar henüz görmediği Fikret'in karısıyla neden birlikte olduklarını öğrenebilmek için Fikret'i dağ evine kaçıracak ve
Kaynak: Mustafa Hakkında Herşey

Dizi Michael'ın eski görevine dönebilmek ve uzaklaştırılmasının sebebini öğrenebilmek için gösterdiği çabanın etrafında döner.
Kaynak: Burn Notice

Daha yirmi yaşına gelmeden Paris 'e gitti. At ların ve diğer hayvanların anatomi sini daha iyi öğrenebilmek için veteriner lik okuluna
Kaynak: Jacques-Laurent Agasse

Boş zamanlarında buraya gidip gelerek sonunda farabiden ilüzyonistlik sanatını öğrenebilmek için onu ikna etti.Özdemir Turan 'ın içindeki
Kaynak: Özdemir Turan

Capoeira ile ilgilenen bir kişi, öncelikle bu kültürün gerçek felsefesini ve kurallarını öğrenebilmek için bir hocadan eğitim almalıdır.
Kaynak: Capoeira

Elmasları nereye sakladığını öğrenebilmek için Wanda, George'un avukatı Archie Leach (John Cleese)'le yakınlaşır ve ona kur yapmaya başlar
Kaynak: Wanda Adında Bir Balık

Abruzzi Fibonacci'nin yerini öğrenebilmek için büyük çaba sarf eder hatta onun yerini öğrenebilmek için Michael'ın iki ayak parmağını
Kaynak: John Abruzzi

Mihrali'yi aramak bahanesiyle Azeri köylerine baskınlar düzenleyen Rus askerleri, yerli ahaliye zulm etmekte onun yerini öğrenebilmek için
Kaynak: Mihrali Bey

olan sarışın bir kız ve erkek çocuğu çıkarırken, Buffy zaman kaybetmeden dövmelerin anlamını öğrenebilmek umuduyla Giles'ın yanına gider...
Kaynak: Gingerbread

Çok ilgisini çeken bu konuda daha fazla bilgiyi kimse kendisine müdahele etmeden öğrenebilmek için eğitimini yarıda kesip Dxun ayına gitti
Kaynak: Exar Kun

Şehir yönetimi elyazmasını okuyunca, detayları öğrenebilmek için Pfaall'in affedilmesine karar verir. Ancak metni getiren ve bir Ay sakini
Kaynak: Hans Pfaall Diye Birinin Benzeri Görülmemiş Serüveni

böyle bir eylemi gerçekleştirip gerçekleştiremiyeceğini öğrenebilmek için, belki de tekdüze yaşantısına bir heyecan katmak için yapmaktadır.
Kaynak: Kayboluş (film, 1988)

Musa'nın ablası ve henüz 6-7 yaşlarında olan Miryam (Meryem), sepetin ve kardeşinin akıbetini öğrenebilmek için sepeti takip eder.
Kaynak: Yahudilikte Musa

Örneğin final sahnesinde bir fotoğraf karesinde minicik gözüken gazeteci çocuğun sattığı günlük gazetenin sırf tarihini öğrenebilmek için
Kaynak: Geciken Adalet

Ancak yeni dili öğrenebilmek için mevcut şemalarını değiştirmesi gerekecektir. Piaget, çocukların gelişimlerinde 4 ana aşama olduğunu ortaya
Kaynak: Gelişim psikolojisi

IP, bu fiziksel adresi öğrenebilmek için yerel ağdaki tüm bilgisayarlara özel bir sorgulama paketi yollar. ARP istek paketi ( İngilizce :
Kaynak: Adres Çözümleme Protokolü

Alt seviyedeki öğrenci, daha ileri teknikleri öğrenebilmek için önce bu temel katalarda ustalaşmalıdır. Dojo larda yapılan kemer
Kaynak: Kata

Sürekli erkeklerin tuzaklarına düşen kızlar, başlarına geleceklerini önceden öğrenebilmek için erkekler arasında bir ajan aramaya başlar.
Kaynak: Hababam Sınıfı Tatilde

olduklarını öğrenebilmek için Osmanlı döneminin vilayet müfettiş lerinden Emin Gâlib Et-Tavil 'in Nusayrîler adlı kitabına bakılması yeterlidir.
Kaynak: Nusayriler

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)