öğütçü anlamı is. 1. Öğüt veren kimse, nasihatçi. 2. Vaiz.
Türkçe - İngilizce
öğütçü anlamı counselor
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Öğütçü anlamı Şanlıurfa ili, Akziyaret bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
öğütçü eş anlamlısı
nasihatçi is. Öğüt veren kimse, öğütçü: "Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." -Ö. Seyfettin.
vaiz is. (va:iz) Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü: "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." -A. Ş. Hisar.
"öğütçü" için örnek kullanımlar
Halife Ebu Bekir 'in öğütçü olarak gönderdiği Habib bin Abdullah Ensari'nin öldürülmesinden sonra, Müslümanların önderi Sümame'yi Kaynak:Yemame Savaşı
memnun olmayanların görüşlerini bilhassa kendisine iyi ve usta bir yardımcı, iyi bir öğütçü olan kardinal Fleury' nin ölümünden sonra bastıramaz. Kaynak:Fransız edebiyatı