örnek ne demek?
- 22 sözlük, 32 sonuç.
BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı Osm. mastar, şablon Alm. Schablone
Belli bir biçimi ağaç üzerine çizmek ya da işlenen parçanın düzgünlüğünü denetlemek için kullanılan ağaç ya da maden araç.
BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
örnek anlamı İng. copy, reroduction Osm. nüsha Alm. Abschrift, exemplar Fr. copie
Bir karar ya da yazının benzeri.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. example, sample Osm. misal, nümune Fr. exemple, échantillone
1- Anlatılmak istenen bir düşünceyi açıklamak için ileri sürülen ve onu daha somut hale getiren olay ya da olgu. 2- Bir bütünün özelliklerini belirtmek amacıyle ondan alınan ya da ayrılıp verilen küçük parça.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. model Osm. model Alm. Modell Fr. modèle
Bir nesnenin ya da bir işlemin yapımında kılavuzluk eden ve aslının niteliklerimi değişik bir ölçü içinde taşıyan nesne ya da işlem birimi, anlamdaş taslam.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample Alm. Probe Fr.échantillon Jap. siryô
Bir özdeğin özellikleri üzerine bilgi verebilecek biçimde alınmış parça.
BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. type
Osm. tip
Alm. Typ, Typus
Fr. type
Yalnız ya da başka masallarla birlikte söylendiğinde anlamında hiçbir değişiklik olmayan bağımsız masal türü. bakınız»
masal, anakonu. krş. değişken, değişkin.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample
Mallarını tanıtmak isteyen firmaların, malın niteliğini belirtmek, özelliklerini göstermek amacıyla, o maldan bedelsiz verdiği veya gönderdiği parça.
BSTS / Kentbilim Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. model Osm. model Alm. Modell Fr. modèle
Bir kentin bugünkü durumu ve gelecekte alması istenen biçim göz önünde tutularak, kentin oluşumunu biçimlendiren almaşık etkenleri sınamak ve herbirinin davranışlarını önceden kestirmek amacıyla kurulan simgesel denklem.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample Osm. nümune Alm. Probe Fr. échantillon
Bir özdeğin tüm özelliklerini içeren küçük bir bölümü.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı
numûne.
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. specimen Osm. nümune Alm. Probe Fr. éprouvette; échantillon]
Bir deney ya da inceleme için kullanılan metal parça.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
örnek anlamı Osm. misâl Fr. exemple
(misal) (matematik)
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample Osm. numune, eşantiyon Fr. échantillon
Bir malın satışını sağlamak için alıcıya gönderilen ya da gösterilen örnek.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample, specimen Osm.nümune, eşantiyon Fr. échantillon, spécimen, éprouvette
1- genel uygulayım: a. Bir yapı, oluşum, bütün, ürün vb. niteliğini belirtmeye yarayan küçük parça. b. Bir özdek, töz, oluşum vb. özelliklerini gösterebilecek, bilgi verebilecek biçimde alınmış parça. c. Bir deney ya da inceleme için kullanılan parça. 2- ağaç işleri: Boya, cila ya da verniğin mobilyada oluşturacaklarını önceden belirlemek için kullanılan özel parça.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample Osm. numune
Bir evrenden, ilgili ayrıtlarını yansıtmak üzere seçilmiş yeterli sayıdaki gözlem birimi.
BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü
örnek anlamı İng. sample
Ana kitle içinden belli yöntemlerle çekilen ve ana kitleyi nitelik ve nicelik bakımından temsil ettiği düşünülen ve ana kitleden çok daha az sayıdaki birim kümesi.
Güncel Türkçe Sözlük
örnek, -ği anlamı
is. 1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model: "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." -F. R. Atay. 2. İncelemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune: "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." -M. Ş. Esendal. 3. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil: Bu yapının bir örneği daha yoktur. 4. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal. 5. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma: "Onların özü sözü birdir. Hayatları bizim için örnektir." -N. Hikmet. 6. sf. En iyi biçimde olan: "İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor, ama horozlanmıyor!.." -N. Hikmet.
Kişi Adları Sözlüğü
Örnek anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. 2. Durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse.
Cinsiyet: Kız
1. Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey. 2. Durumu ve niteliği benimsenmeye değer kimse.
Tarama Sözlüğü
örnek anlamı
Hıssa, ibret.
Türkçe - İngilizce
örnek anlamı
sıfat
1) sample
2) exemplary
3) pattern
4) representative
5) reference
isim
1) example
2) sample
3) instance
4) model
5) specimen
6) illustration
7) sampling
8) pattern
9) precedent
10) representative
11) exemplification
12) exemplar
13) copy
14) type
15) norm
16) lead
17) version
18) trial
19) object lesson
20) type specimen
21) guide
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
örnek anlamıÇirkin, suratsız.
*Safranbolu -Zonguldak
Karabüzey *Araç -Kastamonu
örnek anlamı
1. Yüz biçimi. 2. Görünüş, giyiniş biçimi.
örnek anlamıEl işi
Elâzığ ve yöresi
örnek anlamıKadınların el işi
Keban Baskil Ağın Elazığ
örnek anlamıÖrnek, numune
Uşak
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Örnek anlamıGiresun ili, Güce ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örnek anlamı
Kocaeli ili, Bahçecik bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örnek anlamıManisa ili, Ahmetli ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örnek anlamıRize ili,
merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örnek anlamıRize ili, Pazar ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örnek anlamıTrabzon ili, Arsin ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
örnek eş anlamlısı
misal is. (misa:li) 1. Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek:
"Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." -F. R. Atay. 2. Benzer:
"Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." -C. S. Tarancı.
misil is. esk. 1. Eş, benzer:
"Misli görülmemiş bir refaha, bir saadete ermiştim." -R. H. Karay. 2. Miktar. 3. Defa, kez, kat:
"Ona edeceğiniz her hareketi yüz misli ile size iade ederim." -A. Gündüz.
model is. 1. Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek. 2. Bir özelliği olan nesne veya kişi:
Sadakat modeli. 3. Biçim:
Bu elbisenin modelini beğenmedim. 4. Giysi örneklerini içinde toplayan dergi:
Bu biçimi modelden aldık. 5. Otomobil vb.nde tip:
"Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı." -N. Cumalı. 6. Benzer:
Bu çocuk babasının küçük bir modeli. 7. Örnek olmaya değer kimse veya şey, örnek, paradigma. 8. Manken:
"Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler." -R. H. Karay. 9. Tasarlanan ürünün tanıtım veya deneme amacıyla üretilen ilk örneği, prototip.
numune is. (numu:ne) 1. Örnek:
"Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir." -A. Rasim. 2. Göstermelik.
paradigma is. (paradi'gma) 1. Değerler dizisi. 2. Örnek. 3.
db. Dizi.
"örnek" için örnek kullanımlar
İnsanlar eve kapanmasın, Bayram'ı çok iyi bir
örnek olarak alabilirler.
People shut-off home, take as an example a very good Bayram.
Kaynak: haber3.comGözde Sonsırma,
örnek alınacak bir sisteme sahip olduklarını ifade etti.
Sonsırma eyes, they have an example of the system, he said.
Kaynak: hurriyet.com.trDün akşam oynanan Barcelona maçını
örnek verebiliriz.
Sample can match played last night in Barcelona.
Kaynak: live.sporx.comŞimdi
örnek olsun diye İtalya'daki duruma bakalım.
Now let's look at the situation in Italy as an example.
Kaynak: hurriyet.com.trSütlüçe köyünden bağimsizliğini kazandiktan sonra köyümüzde bulunan
örnek ilkokulundan ismini almaktadir. Kültür: Köyün gelenek , görenek ve
Kaynak: Örnek, RizeÖrnek verileri toplanır;
örnek verileri hakkında istatistikler hesaplanır ve
örnek istatistikleri üzerinde çıkarımsal istatistik veya
Kaynak: Örnekleme Exempli Gratia, tam olarak çevirildiğinde "
örnek uğruna" veya "
örnek için" gibi anlamlara gelen, çoğunlukla "
örnek olarak/misalen" diye
Kaynak: Exempli gratia