Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

örtmek ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

örtmek anlamı İng. mask Osm. maskelemek Fr. masquer
Başka bir damgalar örüntüsündeki kesimleri alıkoymak ya da atmak üzere bir damgalar örüntüsünü kullanmak.

Divanü Lügati't-Türk

örtmek anlamı
örtmek

Güncel Türkçe Sözlük

örtmek, -er anlamı
(-i) 1. Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak: "Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." -A. Gündüz. 2. Kapamak: "Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü." -P. Safa. 3. Kaplamak: Sarmaşıklar duvarları örtmüş. 4. mec. Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak: Birinin suçunu örtmek.

Tarama Sözlüğü

örtmek anlamı
1. Gizlemek. 2. (Nimeti) inkâr etmek, küfran.

Türkçe - İngilizce

örtmek anlamı
fiil
1) cover
2) incase
3) cover up
4) conceal
5) envelop
6) encase
7) submerge
8) shield
9) cloak
10) coat
11) shroud
12) cloud
13) screen
14) wrap
15) bury
16) cap
17) canopy
18) enshroud
19) hood
20) shade
21) shut
22) clothe
23) close
24) blanket
25) carpet
26) cope
27) condone
28) lap
29) robe
30) sheet
31) case

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

örtmek anlamı
Kalkmak, havalanmak: Soñura ördek o yana örttü.

İncekum *Silifke İçel

örtmek eş anlamlısı

gizlemek
(-i, -den) 1. Saklamak, görünmeyecek, belli olmayacak bir yere veya bir duruma koymak: Siperleri çalılarla örterek uçaklardan gizlediler. 2. Beneklerle, çizgilerle veya renklerle bezeyerek bir şeyi bulunduğu çevreye uydurmak, alalamak, peçelemek, kamufle etmek. 3. Bilerek ve isteyerek bir olguyu haber vermemek: "Sizden gizleyecek bir şeyim yok." -A. Ümit.
kapamak
(-i) 1. Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek: "Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." -H. E. Adıvar. 2. Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak. 3. Bir şeyin görünmesine engel olmak: Bu yapı manzarayı kapadı. 4. Geçişi engellemek: Kar yolu kapamıştı. 5. Tıkamak, içini doldurmak: Çukuru kapamak. 6. Su, elektrik gelişini kesmek: Elektriği kapadı. 7. Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek: Fabrikayı kapamışlar. Gazeteyi kapadılar. 8. Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak: O konuyu kapayalım. 9. Bir yere sokup dışarı çıkmasına engel olmak, hapsetmek: "Zengin kadını tımarhaneye koymadılar, buraya, çiftliğe getirip kapadılar." -H. R. Gürpınar. 10. Ortalıktan alıp saklamak: Vurguncular kumaşları kapamışlar. 11. Karşılamak, denk gelmek: Bu ikramiye borçlarımı kapar.
kaplamak
(-i) 1. Her yanını örtmek, istila etmek: Bulutlar gökyüzünü kapladı. Sessizlik ortalığı kapladı. 2. Çepeçevre sarmak, kuşatmak: "Evlerin bir tarafını yol, üç tarafını da yine çam ormanları kaplar." -S. F. Abasıyanık. 3. (nsz) Bir kabın, bir kılıfın, bir örtünün içine almak: Yorgan kaplamak. 4. Yayılıp doldurmak, etkisinde bırakmak. 5. Bir yüzeyi döşemek, başka bir nesne ile örtmek: "Dudaklarının üstünü kaplayan muntazam kesilmiş sert ve koyu siyah bıyıkları..." -A. Ş. Hisar. 6. Kaplama adı verilen ince ağaç levhaları, değişik yöntemlerle hazırlanan tablalara yapıştırmak. 7. Bir madeni bir başka madenle kimyasal bir yöntemle örtmek. 8. mec. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak: Ünü cihanı kapladı. 9. mec. Duygular için doldurmak: İçini sevinç kapladı. 10. mec. Doldurmak, bastırmak.
saklamak
(-i) 1. Elinde bulundurmak, tutmak: Okul kitaplarımı saklıyorum. 2. (-i, -de) Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak: Paralarını kasada saklıyor. 3. Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak. 4. (-i, -de) Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek: Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak. 5. (-i, -den) Gizli tutmak, duyurmamak: Bu haberi ondan saklamışlar. 6. (-i, -e) Birine vermek için ayırmak: Bu kitabı size sakladım. 7. (nsz) mec. Korumak, esirgemek: Allah saklasın.

"örtmek" için örnek kullanımlar

Birileri 3 Temmuz süreci öncesinde ve sonrasında yaşananları örtmek için koca camiayı kendi emellerine alet ediyor.
Someone process before and after the events of July 3 to cover the whole community has its own ambitions tool.
Kaynak: radikal.com.tr
Bir diğer önemli ipucu, Apple'ın Salı günü Java'daki açığı örtmek için yama olacak bir güncelleme sunması oldu.
Another important clue, Apple on Tuesday was to present an update will patch to cover the deficit in Java.
Kaynak: ntvmsnbc.com
rıdvan gibi şikeyi örtmek için bayrak taşıyan birisi galatasarayın şampıyonluk şansını degerlendıremez onun yorumuna ihtiyacımız yok.
One of the Galatasaray flag with the fix as rıdvan to cover his interpretation do not need to evaluate the chances of the championship.
Kaynak: spor.mynet.com
rıdvan gibi şikeyi alkışlayan pisligin üzerini örtmek için sporu lekeleyen silahşörler galatasaray yorumu yapmasın ve bu gibiler spordan uzaklaşsın artık.
rıdvan sport to cover up the mess that stains applauded the fix as musketeers galatasaray like to comment and get away from the sport anymore.
Kaynak: spor.mynet.com
Öğretmenin amacı materyali örtmek değil çocuğun konuyla ilgili gerçekleri ortaya çıkarmasına yardımcı olmaktır. Sanat ve mimaride
Kaynak: Oluşturmacılık
Peştamal hamam da belden aşağısını örtmek için kuşanılan veya çalışırken elbise lerin kirlenmemesi için belden itibaren sarılan dokuma
Kaynak: Peştamal
Yaşmak (Eski Türkçe : yaşmak, "örtmek, gizlemek") Osmanlı İmparatorluğu zamanında Müslüman kadınların ferace ile birlikte giydikleri
Kaynak: Yaşmak
Kubbe, (İspanyolca : cúpula, Almanca : kuppel, Boşnakça : kupola) binaların üstünü örtmek için kullanılan yarım küre şeklindeki mimari
Kaynak: Kubbe
Terim, Latince "gizlemek", "saklamak", "üstünü örtmek" anlamına gelen "occulere"den türemiştir. Eski Yunan'daki karşılığı ezoterik tir.
Kaynak: Okült
Organ dolup genişledikçe epitel daha geniş olanı örtmek için incelir. Organ doluyken hücreler yassı veya basık, boşken büyük ve yuvarlak
Kaynak: Çok katlı değişici epitel
Lohusa kadını yalnız bırakmamak, ışıkları sürekli yakmak, başucuna Kuran koymak, yüzünü kırmızı örtüyle örtmek bunlardan bazılarıdır.
Kaynak: Alkarısı
nin başrolleri paylaştığı film ABD'li bir turistin (Depp ), bir kadını (Jolie ) işlediği bir suçu örtmek için kullanmasını konu edinmiştir.
Kaynak: Turist (film)
kaplanan kurşun levhaların tepede birleşen kısımlarındaki açıklığı örtmek ve bu suretle rüzgarın kurşunları kaldırmasına engel olmak için
Kaynak: Alem (alet)
Aracın şasisi geniş lastikleri örtmek için genişletilmiş çamurlukları ve "balina kuyruğu" (whale tail) olarak anılan büyük arka kanadı ile
Kaynak: Porsche 930
2 .Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı "Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı... / Şevk akşamında
Kaynak: Şal
Eski tarih olarak 1297' de köyün topraklarının çok yoğun ve tutucu özelliği olması nedeniyle o tarihte çatıları örtmek amaçlı kiremit
Kaynak: Kiremitçi, Çerkeş
Aslında N1 roketindeki başarısızlılıkları örtmek için üretilmiştir. Yanlızca 2 kez uzaya çıkmıştır. Ilk ucusu 1987 de Polyus uydu
Kaynak: Energia roketi
Ayrıca, hacta erkeklerin belden aşağısını örtmek için kullandıkları beze de bu ad verilir. Ayrıca bakınız : Kefen Kategori:İslâmî kavramlar
Kaynak: İzar
Hadesten (abdestsizlik ve cünüplükten) ve necâsetten (gözle görülen pislikten)temizlenmek, setr-i avret (avret yerlerini örtmek) ve
Kaynak: Tilavet secdesi
karton döşenmektedir. Yalıtmak amacıyla döşenen kartonun görevi: Oluk içindeki pürüzleri örtmek ve sargı tellerini hasarlardan korumaktır.
Kaynak: Elektrik motoru

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.