Yani telefonlarımızı her gün sudan çıkarmıyoruz
öyle değil mi?
I mean, do not we water our phones every day, is not it?
Kaynak: merhabahaber.comAzra, Toprak'tan
öyle bir şey ister ki hayatının teklifi olacaktır bu.
Azra, Toprak'tan would want such a thing in this life will offer.
Kaynak: kadinhaberleri.comBunu bize teknik direktörümüz Keller de söylemişti.
Öyle de oldu.
Keller told us that the technical director. They were.
Kaynak: fotospor.comÖyle kolay değil; Aykut Kocaman'ın ekibi dün akşam bu sezonki 48.
It is not easy; Aykut Kocaman team this season yesterday evening, 48
Kaynak: fanatik.com.tr OEM kelimesinin anlamı kullanıcılara
öyle empoze edilmiştir ki, büyük bir kesim OEM deyince aklına hemen markasız ve kalitesiz ürün gelir.
Kaynak: Orijinal ürün üreticisiTeknik olarak ”Fransız Mimarisi” diye bir şey yoktur, her zaman
öyle olmasa da “Gotik Mimari ”nin eski ismi “Fransız Mimari”ydi.
Kaynak: Fransız mimarisin x n boyutlu (n 2)
öyle bir kare matris düşünün ki, istenilen satır, sütun ve köşegenler boyunca elemanların toplamı sabit olsun.
Kaynak: Sihirli KareBir gen bir enzim hipotezi, genlerin enzimler aracılığıyla etkilerini gösterdiği fikridir,
öyle ki her gen bir enzimin üretiminden
Kaynak: Bir gen bir enzim hipoteziŞimdi bir isimleri kalsa da
öyle söylenip arazi ve yönler, yollar
öyle tarif edilir, sözlü anlatımda. Büyük Kayalar: Köyde yer adı olmuş ve
Kaynak: Köseler, Gümüşhacıköy