Dolaylı vergi tabi tüm mallara yüklenince
pahalılık getirdi ve geliri az olanları etkiledi.
Brought all the goods subject to excise taxes and the cost of living, low-income ones loaded impressed.
Kaynak: kibrispostasi.comPahalılık, belli mal ve hizmetler için bir kişinin yaptığı toplam harcamaların, o kişinin net gelirinden daha fazla oranda artmasıdır.
Cost of living, a certain person has committed a total expenditure for goods and services, it is more likely to increase the net income of the person.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr Pahalılık denince kadınlarla rekabet etmeleri mümkün olmayan erkek oyuncular tamam ama, kadın oyuncuların bu geceye özel makyajları da bir araba parasına denk geliyor.
Women and men players not being able to compete with the mention of the cost of living is okay, but the female players tonight in a special make-up is equivalent to a car allowance.
Kaynak: haberler.com Ucuzluk,
pahalılık, kıtlık, bolluk yapmak, refah ve huzûr getirmek ve her maddeyi hareket ettirmekle görevli melektir. Mikail doğa
Kaynak: MikâilTunus'ta halkın
pahalılık isyanı 23 yıllık lideri devirdi. Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali Tunus'u terketti. Bazı akrabaları
Kaynak: Zeynel Abidin Bin AliTunus'ta halkın
pahalılık isyanı 23 yıllık lideri devirdi. Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali Tunus'u terketti. Bazı akrabaları
Kaynak: TunusBu arada İstanbul'da
pahalılık almış yürümüş ve devlet hazinesine vergiler azalmıştiı. Şubat 1597'de yeni bir Avusturya seferi
Kaynak: Damat İbrahim PaşaKitabın başlıca kahramanları, sanatçıları evinde barındıran evin kızı Şeküre ve ona aşık olan teyze oğlu Kara'dır. İstanbul 'da
pahalılıkKaynak: Benim Adım KırmızıAsım Bezirci, Orhan Veli'nin bu tarz konulara eğilmeye başlamasının sebebinin İkinci Dünya Savaşı ardından
pahalılık ve yoksulluğun alt
Kaynak: Orhan Veli Kanık