palavra anlamı İs. palabra
1. Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber: § "
Yalana yakın palavralar savurmaktan kendini alamıyor Ragıp Bey, bu sefer Tamamıyla masumdu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 82. § "
Hayatta her şeyin yalan ve palavra olduğunu tekrarlayan vecizeleri vardı." -Peyami Safa, Yalnızız, 160. § "
Bu palavrayı yutacak enayi bulur mu bugün." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 77. § "
Ben de kanmıştım bu palavraya…" -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 49. § "
İşi palavraya, şantaja döküyorsun, yeter artık!" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 133. §
"Hepsi palavra!" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 256. § "
… yok efendim yok, palavra dinlemem, bu sorunun da tartışılması zamanı gelmiştir." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 15. 2. Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon: § "
Gerisi palavra." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 303. 3. Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte.