palto anlamı Fr.paletot
Soğuk havalarda öbür giyeceklerin üstüne giyilen kalın kumaştan giysi: § "
Behçet Beyin nazarıdikkati genişçe bir biçimde olarak giymiş olduğu palto gibi bir şeyin koynuna kadar vasıl oldu." -Ahmet Midhat Efendi, V, 398. § "
Paltom beraberimdedir." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 86. § "
Fildişi sabahlıklı bir yıldızla kır saçlı adam camın gerisinde koklaşıyor, okula giden kırmızı paltolu kızlarına bakıyorlar."
-Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 68. § "
Ne yeni süslü elbiselerim ne su geçirmez potinim ne sıcak paltom vardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 22. § "
Buz gibi bir vagonda gözlerimiz acıya acıya, çenelerimiz paltolarımızın kalın yakasına sokula sokula..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 33. § "
Paltosu ve kulaklarına kadar geçmiş olan melon şapkası kardan bembeyazdır." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 65. § "
Yemek odasına inince Behiç'i geniş paltosuna bürünmüş..." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 121. § "
Bugün bir pardesü, yarın bir palto, bir kalın esvap, bir boyun atkısı; kim bilir daha neler..." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 69. § "
Kendisine daima sokakta gezmek üzere paltosuyla, şapkasıyla arz-ı endam etmiş ve periler için olan bu kıyafetiyle hiç görünmemişti." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 251. §
"Bir baktı, bir daha baktı, paltosunun eteklerini tuttu…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 412. §
"Giderken taşlıktaki duvar çivilerinde asılı palto, baston, şemsiye gibi şeyleri toparlamayı ihmal etmediler." -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 148. §
"Neferlerin kaputlarını (asker paltosu) yatak olarak kullandıkları düşünülürse …" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 117. § "
Paltosunu aldıktan sonra, onu iyi aydınlatılmış bir salona soktu." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 121. § "
Bu üç bin kişili bir köyde üç kişinin ceket palto, 2997 kişinin yalınkat kaput gömlek giymesine benzer."-Nurullah Ataç, Prospero ile Caliban, 49. § "
Boşver, Zeki'ye bakma sen, pehlivanlık iddiasında o Zemheri'de bile sırası gelir bakarsın; ne palto ne pardesü." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 283.