pansiyon anlamı Fr.pension
1.Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev:§
"Matmazel Lini'ye sizi prezante edeyim mi? Komşumdur. Pansiyon... diye başladığı sözü..." -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 428. § "
Ne kadar çok otel, pansiyon odasında ne kadar çok zaman yalnız kalmış." -Adalet Ağaoğlu, Ruh Üşümesi, 40. §
"Wilhelmstrasse'nin hemen arkasındaki pansiyonu methediyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 157. §
"Bu prensle beraber 1905 senesinin yazında Paris'i terk ederek Sainte-Adress'de mütevazı bir pansiyona indik." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 131. § "
Selami bir Rum kadının evinde pansiyon oturuyordu." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 188.§
"Başka bir yer, belki bir pansiyon odası lazım gelecek." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 187. §
"Karşıyaka'da oturduğum pansiyona yakın bir evde döşeli bir oda bulmak, yine Karşıyaka'da akşam yemeklerimi yediğim bir kulübü salık vermekle yerine getirmiştim." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 81. §
"O, pansiyon odaları şeklinde vicdan kiralayıcısıdır." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 26. §
"Yabancı kadın, Eceabat'da ‘Dost Anzak' adlı küçük bir pansiyonda kalıyordu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 18. §
"Balzac, Vauquer pansiyonunu yalnız insanlığın düğüm noktalarından biri olarak ele almaz." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 254
. § "
Bu pansiyondan da atsınlar mı bizi?" -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 82. § "
Beyoğlu'nun bir yerinde, bir ara, ne kadar zamandan beri evsiz yaşadığını, otel otel, pansiyon pansiyon, dolaştığını düşündü ve koktu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 252. 2. Ücretli öğrenci yurdu: § "
Badehu Beyoğlu'nca en büyük ecnebi familyalarının bile kızlarına son talim ve terbiyeyi veren bir mükemmel pansiyonda dahi yıllarca kaldığından..." -Ahmet Midhat Efendi, Müşahedat, 82.