Kahvaltısız bir günde daha fazla
atıştırma eğilimine gireriz.
We go a day without breakfast tend to snack more.
Kaynak: blog.milliyet.com.trZengin lif içeren
atıştırma veya bir parça meyve yiyin.
Rich in fiber-containing snack or eat a piece of fruit.
Kaynak: etikhaber.comÇocuğunuzun
atıştırma alışkanlığı varsa salatalık, havuç ve minik domateslere farklı şekiller verin.
If you have the habit of your child's snack cucumbers, carrots, and cherry tomatoes give different shapes.
Kaynak: kadin.haber3.comO zaman irade gücünüzü kullanarak
atıştırma isteğinizi bastırmanız ve yerine farklı bir şey koyarak kendinize engel olmanız gerekir.
He will always use your imagination by putting yourself snacking request to suppress and prevent the need to replace something different.
Kaynak: salom.com.trTek başınada
atıştırma amaçlı yenilebilir. Ayrıca bakınız : Selanik gevreği Grissini Peksimet Etimek. Kaynakça : Kategori:Ekmek.
Kaynak: KrutonHumus Ortadoğu'da pide , domates ve salatalıkla yenen bir kahvaltılık , ana yemek öncesi iştah açıcı bir
atıştırma veya kendi başına bir
Kaynak: Humus (yemek)Gerek tam bir öğün gerekse hafif
atıştırma olsun, yemek yedikten sonra söylenen dualarda Kudüs anılır. Kudüs'ü anma gelenekleri
Kaynak: Yahudilikte KudüsSnack-bar :
atıştırma yeri atıştırmalık. Snobizm: züppelik. Snop: züppe. Sofistike: yanıltıcı,karmaşik,bilmiş. Software: yazılım. Solaryum: güneş
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcüklerGünlük beslenme : espérisma) adı verilen
atıştırma da yapılırdı. Yunanlar genelde masalarda oturarak yemeklerini yerlerdi. Masalar günlük
Kaynak: Antik Yunanistan'da mutfak kültürü