gelişmek (nsz) 1.
biy. Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak:
"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." -S. F. Abasıyanık. 2. İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek. 3.
hlk. Şişmanlamak.
yükselmek (nsz) 1. Yükseğe çıkmak:
"Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." -N. Cumalı. 2. Fiyat, çoğalmak, artmak. 3. Aşaması artmak. 4. Unvan, rütbe vb. ilerlemek. 5.
mec. Güçlenmek, şiddetlenmek:
"Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 6.
mec. Yüce duruma gelmek, yücelmek:
Benim gözümde bu davranışıyla yükseldi.