Güncel Türkçe Sözlük
pavyon anlamı
is. 1. Bir kuruluşun, bir kurumun, bir bahçe içindeki yapılarından her biri: "Gölün karşı yanında kalan büyük pavyonların gölgeleri, gittikçe kendilerine doğru uzanıyordu." -N. Cumalı. 2. Bir fuarda ürünleri bağımsız sergileme yeri. 3. Geceleri geç vakte kadar açık, içkili eğlence yeri.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
pavyon anlamı Fr.pavillon
1. Bir kuruluşun, bir kurumun, bir bahçe içindeki yapılarından her biri: § "Bir de benim pavyondan bir koltuk değneği verilsin." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 87. § "Bahçedeki büyük pavyona taşındıklarından beri bu saati merak etmişti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 33. § "Lokomotif ile küçük bir tren takımı… Birkaç pavyon görünüyordu." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 173. 2. Geceleri açık, içkili eğlence yeri: § "... pavyonlardan çıkmış kara bıyıklı adamlar arabalarını kaldırıma yakın durdurur." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 226. § "Ağaçlar ve pencereleri aydınlık ayrı ayrı pavyonlar." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 23. § "Gecekondulardan, sarhoş, bar, pavyon ve eğlence yerlerinde, atlıkarıncalı lunaparklardan, kumarhanelerden, camilerden, derviş tekkeleri ve Marksist franksiyon yuvalarından…" -Orhan Pamuk, Kara Kitap, 24. 3. Bir fuarda ürünleri bağımsız sergileme yeri. "18. yüzyıl möblelerinin sergilendiği pavyonlara gidememiştim...." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 115. § "Mahrem içine kapanmış daireler, pavyonlar yaptılar." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 96. § "... kız pavyonda dansözmüş…" -Elif Şafak, Mahrem, 13. § "Birlikte lokanta lokanta, pavyon pavyon yaşadıkları; Rum şarkıcıları, İtalyan cambazları seyredip, Siirt battaniyeli kıl kıl bekâr odasının , tenha yastığına baş koydukları bir gececik; ister istemez, ilk dakikaların resmiyetini daha sonrakilerin acemiliğini ve çekingenliğini eritip siliyor." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 357.