paylama anlamı is. Paylamak işi, azarlama, tekdir, tevbih.
paylama eş anlamlısı
azarlama is. Azarlamak işi, paylama: "Büyük abla, kapının yanındaki iskemlenin üstünden fesimi aldığımı görünce çığlık çığlığa beni azarlamaya başladı." -R. N. Güntekin.
tekdir is. (tekdi:ri) esk. Azarlama, paylama: "Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım." -M. Ş. Esendal.
tevbih is. (tevbi:hi) esk. Paylama: "Haklı mı, haksız mı olduğunu kestiremediğim bu tevbihe gülümsedim." -Ö. Seyfettin.
Kont uzun bir paylama konuşması yapıp Figaro ve sahte Kontes'i affetmiyeceğini bildirir. Bu sırada asıl Kontes'de ortaya çıkar ve gerçek Kaynak:Figaro'nun Düğünü