Bunun üzerine, öğrenci grubu kamu görevlisi olan güvenlik görevlilerimize
pervasızca vurmaya başlamışlardır.
On top of that, a group of students from security officers are public officers began hitting him recklessly.
Kaynak: haberler.comYargı kararlarına ve Yasalara uymayarak tüketicileri
pervasızca soymaya devam eden bankaları neden uyarmıyorsunuz?
Reckless failure to comply with the law, judicial decisions and the consumers who continue to rob banks uyarmıyorsunuz why?
Kaynak: timeturk.comCIA'in gerektiğinde Hollywood'u nasıl kullandığını
pervasızca açık eden Argo, ABD'nin kültürel faaliyetleri artık örtülü şekilde destekleme politikasına son verdiğini gösteriyor.
How do I use the CIA's blatantly obvious that Hollywood needed Argo, implicitly supporting the policy of the United States now show that cultural activities.
Kaynak: sabah.com.trküfürlerin bile
pervasızca kullanıldığı göz önüne alındığında ABD'de bile sansür'ün 50 yılda nereden nereya geldiği hakkında bir fikir edinilebilir.
Kaynak: Güneş de Doğar (film)isyan etmesi ihtimali gözönüne alınarak, aleyhtarlarının iftiralarına inanılmış ve
pervasızca tahriratları da bu ihtimali kuvvetlendirmiştir.
Kaynak: Rusçuklu Çelebizade Şerif Hasan PaşaÜç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını
pervasızca sergilediler.
Kaynak: Bosna SavaşıGece boyunca Almanlar da dahil herkese
pervasızca davranırken adeta kendisine hiçbir şey olmayacağından emindir. Yaşadıklarının her
Kaynak: Paris YolculuğuZuniga Carmen'e buna karşı diyeceği olup olmadığını sorunca Carmen
pervasızca bir şarkıya başlar ("Tra la la"). Zuniga bir tutuklama
Kaynak: Carmen