göbek is. 1. İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk:
"Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." -Z. Selimoğlu. 2. Yağ bağlamış şişman karın:
Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür. 3. Şehir, ülke vb.nin orta kısmı:
"İsviçre'nin göbeğinde, nerde ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. 5. Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim:
Bu halının göbeği pek zarif. 6. Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada. 7. Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri. 8. Değirmen taşının ortası. 9. Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva. 10.
anat. Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer. 11.
top. b. Kuşak, nesil, batın:
"Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir." -R. N. Güntekin. 12.
tek. Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.