pürüzsüz sf. 1. Pürüzü olmayan: "Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü." -K. Hulûsi. 2. Düzgün (ses): "Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu." -O. C. Kaygılı. 3. zf. Hatasız, takılmadan: "Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı." -H. Taner.