radyo anlamı Fr.radio
1. Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi: § "
Binlerce senelik mazisi olan bu müessese, radyo veya çarliston gibi yeni bir buluş değildir ki..." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 48. 2. Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun pro
Gramlarını düzenlemekle görevli kuruluş: § "
Fakat sen böyle haykırırsan, ayılıp bayılırsan, evvela Hasibe farkına varır, sonra konu komşu derken bütün köy, bütün semt, bütün İstanbul duyar. Radyo istasyonu hâline gelme." -Peyami Safa, Yalnızız, 62. § "
Fransız Radyosu'nda çalışan şair-yazar arkadaşım." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 62. § "
O vaktin son radyo haberleri." -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 104. §
"Bir gazetenin, Cumhuriyet gününe ait renkli bir timsali, bir radyo afişi, birtakım aile fotoğrafları ve filan, filan…" -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 95. §
"Beyaz Hala, iyi bir televizyon izleyicisi, radyo dinleyicisiydi…" -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 203. 3. Radyo istasyonlarının yayınlarını alan araç: § "
Radyolarımızda "vekil" yerine niçin "nazır" diyorlar?" -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 8. § "
Dün akşam birisi evin altında, arabasının radyosunda "Gel desen de gelemem ki!" şarkısını çalıyordu."
-Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 21. § "
Radyo çıktığından beri çalar saatler ortadan kayboldu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 28. § "
… biraz evvel güvertede gözüne ilişen hasır koltuk takımı ve radyo da onlardandı." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 20. § "
Radyolarımızda türkü, evlerimizde barklarımızda tat, konularda komşularda hiç kimsede, neşe kalmadı... türkiye en eşsiz kahramanını ve dünya en büyük adamlarından birini kaybetmişti!.." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 24. § "
…radyonun cızırtıları…" -Elif Şafak, Mahrem, 29. §
"1934-1935 Yılbaşı gecesi, karşımda susturup devirdiğim bir radyo…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 112. § "
Radyoyu dinliyor, torunlarıyla şakalaşıyor, arka bahçede tuhaf bitkiler ekiyor, sonra bunların Latince adlarını ezberleyip yemek masasında tekrarlıyordu." -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 180. § "
Monsieur Robert Mallet kendisini Paris radyosunda konuşturmuş, otuz sekiz gün sürmüş bu konuşmalar, çok da beğenilmiş." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 305. § "
Amerikalı radyo ve gazete muhabirlerine kadar…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 228