Rakibimiz sahasında oynayacağı maçı kazanarak biraz
rahatlamak isteyecek.
To ask for a little relaxation to play in the match by winning competitors.
Kaynak: ntvspor.netKişinin tek kazancı var; mavi nüfus kağıdıyla psikolojik açıdan
rahatlamak.
There is only one person's gain and the blue population psychological relaxation paper.
Kaynak: gazeteciler.comİkinci yarıya Fenerbahçe, bir gol daha bulup
rahatlamak için hızlı başladı.
The second half Fenerbahce, to relax, to find another goal began to speed up.
Kaynak: spor.ekolay.netAlacağımız puanlarla iyice
rahatlamak istiyoruz.
Points that we will want to thoroughly relax.
Kaynak: boluolay.comDaha hafif derecede olmak üzere önemli psikiyatri hastahaneleri de turkuaz ve maviyle yeşilin öteki tonlarını hastaları
rahatlamak üzere
Kaynak: Turkuaziçerirken, bazıları ise farklı ilgi gruplar arası dialogu kolaylaştırmak ve
rahatlamak için Avrupa ve Uluslararası seviyelerinde oluşturulmuştur.
Kaynak: Avrupa Birliği'nin ajanslarırüyalarında hala jason'u görmektedir ve mezarına gidip onun cesedini görüp
rahatlamak ister jasonun cesedi ortaya çıkar ancak bir şimşek
Kaynak: 13. Cuma Jason YaşıyorVe yine Ent evlerinde, genellikle gece boyunca bir şelalenin kristal serinliği altında ayakta durarak
rahatlamak suretiyle dinlenirlerdi.
Kaynak: Entlerkasabasında yaşayan Hacı Jamahri 'den bahsedilir. Nefes darlığı şikayeti olan Hacı Jamahri,
rahatlamak için göğsüne karanfil yağı sürermiş.
Kaynak: KretekBudist ler meditasyon sırasında
rahatlamak ve gevşemek için mum kullanırlar. Hinduizm: Hinduizm 'de mum, ruhsal aydınlanmanın ve başarının
Kaynak: MumKöyün muhtarıyla ve Hacı Ferzende'yle görüşüp bir an önce maddi gelir sağlayarak köyü
rahatlamak ve oradaki ulaşımı rahat bir atmosfere
Kaynak: Karaşeyh, Doğubayazıtolarak yayımlanmıştır. 1860 'larda sağlığının bozulması nedeniyle hem
rahatlamak hem de Brezilya balıkları üzerinde yaptığı çalışmalarına
Kaynak: Louis Agassiz