realist anlamı Fr.réaliste
Gerçekçi: § "
... şimdi burada, bir doktordan ziyade bir realist yazar gibi tasvir ediyor; dinleyene de o teessüsünü aşılıyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 168; § "
Bir De Goncourt'un realist romanlarında uzun fakat manidar tasvirlere zemin olmuş salonlara benzemiyor değildi." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 34. § "
Anadolu kasabalarının canlı ve realist tabloları takip edecekti." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 38. § "
Çünkü bu tahayyülatıma mukabil karşıma gayet realist, müstehzi, latif, ince bir mütercim müellif istidadı çıktı." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 171. § "
Her türlüsünde de faydalarını ve mahzurlarını görecek kadar realist olalım." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 32. § "
İçlerinde en realistleri olan, fakat para sıkıntısı içinde yaşadığı için her tecrübeyi mübah gören babam..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, saatleri
ayarlama Enstitüsü, 42. §
"Beni çelikten bir mikâp gibi yutmuş olan bu yerin realist sahnelerine ve mahalli renklerine pek o kadar değer vermiyorum." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 36. §
"Üsküplü Îskender, ziyadesiyle realist ve vatanperver bir münevver olup, tahmin ettiğiniz üzere yaşça benden büyüktür." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 108. §
"Balkan ve Amerika ülkeleri kendilerini bulmak için nasıl Avrupa'nın realist veya sembolist sanatına ihtiyaç duydularsa, Japonlar, Çinliler, Hintliler de Avrupa'yı örnek alarak tazeliyorlar kendilerini." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 43.