Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

rekzetmek ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

rekzetmek, -der anlamı
(-i) (re'kzetmek) esk. Dikmek, saplamak, kurmak.

rekzetmek eş anlamlısı

dikmek
(I) (-i, -e) 1. Bir cismi dik olarak durdurmak: Bir yere direk dikmek. 2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek: "Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir." -F. R. Atay. 3. (-i) Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek: "Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor." -A. İlhan. 4. Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek: "O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı." -L. Tekin. 5. Top, taş vb.ni dikine havaya atmak. 6. Yapı kurmak, inşa etmek. 7. sp. Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak: Oyuncu topu penaltı noktasına dikti.
dikmek
(II) (-i) Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak: Giysi dikmek.
kurmak
(-i) 1. Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek: "Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." -F. R. Atay. 2. Hazırlamak: "Kurduğu sofraya, yaptığı salataya git de bak." -R. H. Karay. 3. Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek: "Çocukça bir sevinçle kurduğun çalar saatleri çalıp duruyor." -H. Taner. 4. Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak: Turşu kurmak. 5. Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek: "Dünyanın en büyük imparatorluklarını kuran kimlerdi?" -O. S. Orhon. 6. Yapmak, inşa etmek: "Çirkin yapıları örtecek güzel yapılar kuralım." -N. Ataç. 7. Yapmak, oluşturmak: "Belki on aile keçelerden, kilimlerden çergelerini meyve ağaçlarının altlarına kurdular." -Ö. Seyfettin. 8. tic. Ortaklık sağlamak. 9. Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek: "Teşkilatı ilçede sevilip sayılan bir avukat kurmuştu." -T. Buğra. 10. Bir araya getirmek, toplamak: Divan kurmak. 11. Gizlice hazırlamak, tasarlamak: "Çocukların top oynadıkları kumluktan iskeleye doğru yürürken hep planlar kuruyordu." -C. Uçuk. 12. Düşünmek: "Yalnız hayalle geçiniyorum, ben yalnız hayal kuruyorum." -S. F. Abasıyanık. 13. Aklına koymak: O gitmeyi bir kez kurdu mu artık durmaz. 14. Zihinde büyütmek: "Bayram ağa, uşakların söylediklerini kurdukça kurdu." -H. E. Adıvar. 15. Sağlamak, oluşturmak: Dostluk kurmak. İlişki kurmak. 16. mec. Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek.

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.