romanesk anlamı Fr.romanesque
1. Roman özelliği olan: § "
... belki romanesk bir cinayet yapmak isteyen bir hayalperestti." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 146. 2. Romanla ilgili olan. 3. Duygusal, düşçü: § "
Benim ona kapılışımın sebebi, romanesk aşkın en güzel, en ince tahlilini yapmış olmasıdır." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 26. § "
İkisi de romanesk taşkınlıklara müsait insanlar olmadığı için, yeni münasebetlerinde de birbirlerine karşı ketum ve vakur olmakta devam etmişlerdi." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 69. § "
Bu eserde romanesk bir genç kızın dûrâdûr hayallerini, Jüli'nin gözyaşlarını görecek..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 171. §
"Kadın okuyucular romanesktir, hassastır, kitabı yaşamaya kalkarlar, Madam Bovary gibi." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 145.