romantik anlamı Fr.romantique
1. Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan: § "
Ne kadar romantiksin!" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 26. § "
Çoğumuz gibi hayatın karşısına görgülerinden ziyade tahmin ve hayalleriyle çıkmış, romantik bir istidattı." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 75. § "
Bu romantik nümayiş, ihtilal tekniği bakımından müthiş bir falsoydu." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 60.2. Romantizm ile ilgili: § "
Mesela Eski Yunan sanatı halk sanatından doğduğu için romantiktir." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 139. §
"Bu söz, bütün dünyada romantik bir edebiyat doğuran en büyük fikirdir." -Peyami Safa, Şimşek, 63. § "
… Sosyalizm, Bolşeviklik, Aristokrat, Diplomat, Tiyatro, Roman, Klasik, Romantik, Dekadan ilh." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 109. § "
Romantiktirler, hayal, dilek, nümayiş ve nutuk safhasında kalırlar." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 8. § "
Romantik usulünde hikâyeler tertip eden bir muharririn intihab-ı kevdesi olacak kahraman asıl böyle olur.." -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 173. § "
Bütün romantik edebiyatın veremli sevdalıları Doktor Hikmet'in birer birer aklından geçiyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 27. § "
Rostond klasik ve romantik ananenin birer sürvivansı hâline gelmişlerdi." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca, 76. §
"Ona göre, "romantik yükselmek isteyen bir klasiktir", klasik hedefine varmış bir romantik." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 53. 3. Romantizm çığırından olan yazar: § "
Romantik şair, Rusya'yı denize, türkiye'yi de o denizin Altında kaybolmaya mahkûm bir kumsala benzetiyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 94. § "
Beni hep Bruxelles Enternasyonali'nin romantik, biraz da hassas bir amatörü saydı durdu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 255.