romantizm anlamı Fr.romantisme
1. XVIII. yüzyıl sonunda başlayan; duygu, coşku ve sembole aşırı yer veren sanat akımı:§
"Romantizm bu sanat görüşünün ilk esaslı belirtisidir." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 37. § "
Mamafih, biz garbın iptida yalnız klasiklerine kıymet vermekle, romantizmin feyzinden de büsbütün mahrum kalmamalıyız." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 116. § "
Ayrıca geriden izlenen Avrupa Romantizminin esintisine de bir işarettir." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 29. §
"Edebiyata bu kadar azamet-furuşluğu zannederim, romantizm verdi." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 177. §
"… ve garip bir romantizm, başını almış gidiyor ve mukabelesini göremiyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 96. §
"En ünlü kitaplarından biri, Klasiklerin Romantizmi." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 53. § "
Çünkü o zaman batıda geçer akçe olan romantizme merak saldılar." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 305. 2.
mec. Duygusal eğilim: § "
Ahh, bence asıl romantizm, asıl nostalji onlardaydı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 175. § "
…göreceksiniz yürekler acısı bir köy romantizmi, en esnaf cinsinden yoksulluk "edebiyatı", gittikçe geride bırakılmakta…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 57. 3. Romantik or
Tam veya durum:§
"... bir an için kaçtım ve evlenmenin bayağı romantizmini terennüm eden Fransızca bir parça hatırladım." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 34.