Demek ki emek vermek ve
sabretmek gerekiyor.
So you have to be patient and give the labor.
Kaynak: haberdar.comDolayısıyla elektronik devinden tablet müjdesi bekleyenler, biraz daha
sabretmek durumunda kalacak.
So the good news waiting electronics giant tablet, will have to be patient a little more.
Kaynak: chip.com.tretkisini denemek için ihmal edilmemiş hiçbir şey— bunlara karşı
sabretmek artık mümkün değildi ve (Romalılar) isyan içerisinde ayağa kalktılar."
Kaynak: Altı İmparator YılıAşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek Âşık oldur kim cefâ-yı yâre
sabretmek gerek. Aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara Âşık ol demde ona
Kaynak: Âdile SultanBilindiği gibi Ali, kendisinden önceki halifeler döneminde (Ali bu günleri şöyle anlatır: Gördüm ki
sabretmek daha doğru; sabrettim; ettim
Kaynak: Hüseyin bin Alimüdürü Ed Vetri, Lee'nin tekrar en baştan kayda başlama kararını destekledi: "Wind-up'ta yapmaya alışık olduğumuz bir şey vardır, o da
sabretmek.
Kaynak: Evanescence (albüm)