Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

saçmalık ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

saçmalık anlamı İng. absurdity Osm.abesiyat
Bir dilsel deyiş ya da önermenin mantık ilkelerine ya da çıkarım kurallarına aykırılığı.

Güncel Türkçe Sözlük

saçmalık, -ğı anlamı
is. 1. Saçma konulan yer. 2. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma, abukluk, abuk sabukluk, abuk subukluk: "Hakikatten ne kadar uzaksa, yalandan da o kadar uzaktır saçmalık." -E. Şafak. 3. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış: "Hakikatten ne kadar uzaksa yalandan da o kadar uzaktır saçmalık." -E. Şafak.

Türkçe - İngilizce

saçmalık anlamı
isim
1) bullshit
2) nonsense
3) farce
4) absurdity
5) rubbish
6) drivel
7) horseshit
8) gibberish
9) stuff
10) hokum
11) trash
12) rot
13) shits
14) hooey
15) bilge
16) malarkey
17) blather
18) guff
19) silliness
20) poppycock
21) piffle
22) insanity
23) balderdash
24) flubdub
25) inanity
26) triviality
27) flapdoodle
28) whimsicality
29) extravagance
30) bosh
31) applesauce
32) spinach
33) punk
34) moonshine
35) shenanigan
36) ineptness
37) twaddle
38) vacuity
39) whimsicalness
40) wind
41) gab
42) cock
43) blatherskite
44) eyewash
45) fatuity
46) flimflam
47) footle
48) lark
49) galimatias
50) gassing
51) ineptitude
52) blether
53) irrationality
54) the irrational
55) talkee-talkee
56) hog-wash
57) fiddle-faddle
58) wishy-wash

saçmalık eş anlamlısı

davranış
is. 1. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket: "Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet!" -N. Cumalı. 2. fel. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı. 3. ruh b. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.

"saçmalık" için örnek kullanımlar

Gorey edebi saçmalık ve sürrealizm akımı içerisinde bulunmaktadır.
Gorey is in a flow of literary nonsense, and surrealism.
Kaynak: techno-labs.com
Veriler saçmalık dışarı çıkın bakın bi her taraf işsiz kaynıyor.
Data refer to exit the crap out of each party bi swarming unemployed.
Kaynak: finans.mynet.com
Vanlılar sizi sevmiyor demiş biride diğerleride demiş saçmalık..
One of the others are not like you said, he said the people of Van nonsense ..
Kaynak: ensonhaber.com
Bu maçı seyircisiz oynamamız tamamen saçmalık.
Spectators to play this game is absolute nonsense.
Kaynak: spor.mynet.com
Dawn bir anahtar olduğunu öğrendiğinde, önce çok etkilenmiş, günlüklerini yakmış (günlüklerinin tamamen saçmalık olduğunu düşünmüştür)
Kaynak: Dawn Summers
Kimilerince ince mizah anlayışının en iyi örnekleri, kimilerine göre ise tam bir saçmalık olan (ilk yoruma katılanlar ezici çoğunlukta)
Kaynak: Brazil (film)
Diğer çocuklardan fazla zekiydim, bize öğrettikleri bu saçmalık beni sıkıyordu... Lanet olası beceriksizler. Hepsi birbirinin aynı.
Kaynak: Hacker manifestosu
Konferansın sonunda, salonda en arkalarda oturan ufak tefek yaşlı bir kadın yerinden kalkar ve "Bütün bu anlattıklarınız saçmalık.
Kaynak: Sonsuz Regresyon
killa Hakan'ın her zaman söylediği bir söz ; rap denen saçmalık sadece rock'ın ne kadar değerli olduğunu göstermek için var .
Kaynak: Killa Hakan
içgüdüler arasındaki karşıtlık, burada da ortaya çıkar; ama Moliere seyirciye neşeli bir gülünçlüğü değil, saçmalık ve sakinliği hissetirir.
Kaynak: Molière
Konu: Ted "Bu saçmalık." der. Ve orada bozuşup ayrılırlar. Ted eve gelip Marshall'la konuşur. Marshall yaptıklarının yanlış olduğunu
Kaynak: Cupcake (How I Met Your Mother)
vermesini, bazıları gerçekle bağdaşmayan bir saçmalık olduğuna ve bunun liberettonun bir zayıflığına atfederlerse de birçok yorumcular bunun 19.
Kaynak: Yarasa (operet)
Buffy Andrew'un yaptığının saçmalık olduğunu ve birinin ona hak vermesini söyler. Oysa herkes bu kasetlerin gelecek nesiller için faydalı
Kaynak: Storyteller
Sık sık genel anlatı metnin dışına çıkan Hohler, geçmiş tarih gözlemciliği ile absürd yani benzersiz bir saçmalık eğilimine işaret eder.
Kaynak: Franz Hohler
yollarına devam ettiler fakat Suge Knight gruba ait parçaları kendi adı altında yayınlayınca Daz Dillinger bu olayı saçmalık olarak nitelendirdi.
Kaynak: Tha Dogg Pound
İlk önce bunu saçmalık diye algılasa da, bir süre sonra Karen gerçeğin farkına varır. Blade'in ise şimdi başı daha büyük derttedir.
Kaynak: Blade (film)
Çekçe 'de olan švejkovina, švejkovat ("şvayklamak"), švejkárna (askeri saçmalık), vb. kelimeler, Şvayk'ın aptallığı ve düzen yıkıcılığının
Kaynak: Aslan Asker Şvayk
Doctor onlara bunun bir saçmalık olduğunu açıklamaya çalışırken öfkeli hali bir kez daha görünmüştür. 4.sezon'un final bölümü Journey's End
Kaynak: Onuncu Doktor
Kuramın mantıksal dizini, Parmenides 'in "eğer dil bir saçmalık değilse, sözcükler bir anlam taşımalıdır. Üzerinde konuşulsun veya
Kaynak: İdealar kuramı
Şu anki sistemi koruyarak bize her zaman verdiğinden başka bir şey vermesini beklemek saçmalık değil mi? | 200px | Rhonda Swan | Palm
Kaynak: Zeitgeist Hareketi
firması bu özelliklere sahip bir uçağın o anda ellerinde bulunan motorlarla yapılamayacağını iddia etti ve projenin bir saçmalık olduğunu söyledi.
Kaynak: Mitsubishi A6M
Editörü Luna Lovegood 'un babası olan Dırdırcı dergisini bir "saçmalık" olarak nitelendiren Hermione, Luna'yla oldukça zıt fikirlidir.
Kaynak: Hermione Granger
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.