Toplumun ciddi kesimi bunun bir
safsata olduğunu anladı.
Significant segment of society realized that it is a fallacy.
Kaynak: ulusalkanal.com.trArgumentum ad logicam yani safsatadan argüman bir
safsata türüdür. En bariz ve kısa şekilde
safsata safsatası olarak da adlandırılabilir
Kaynak: Argumentum ad logicamDöngüsel nedensellikten doğan
safsata yı (Logical Fallacy) tanımlar (İngilizce : begging the question). Bir sonuca neden olan şeyi, o
Kaynak: Petitio principiiispatlanamamış olması nedeniyle doğru olduğunu, veya doğruluğunun ispatlanamamış olması nedeniyle yanlış olduğunu ileri sürme
safsata sıdır
Kaynak: Argumentum ad ignorantiamArgumentum ad nauseam (ya da sıklıkla sadece Ad nauseam) bir
safsata dır. (logical fallacy.) Bu terim Latince dir. Türkçe yaklaşık
Kaynak: Argumentum ad nauseamBir argümana cevap verirken argümanı eleştirmekten ziyade argümanı yapan kişiye saldırmak olarak tanımlanır; mantık sal bir
safsata dır.
Kaynak: Ad hominembelirli bir sınıf desteğine dayanmayan; geri kalmış
safsata ve batıl itikatlardan güç alan kurumlar yerine akla ve bilime dayanan
Kaynak: AtatürkçülükDoğru ile yanlışı, yanılsama ile gerçekliği,
safsata ile bilimsel olanı ayırmaya dönük bir bilimdir sözkonusu olan. Destutt de Tracy ve
Kaynak: Destutt de TracyEleştirel düşünme bireyin tartışma ları
safsata lardan ayırabilmesine, yargılama yetisinin gücüne, inançlarının şekillenmesine,
Kaynak: Eleştirel düşünmeGenel kanıya bağlı olarak bir fikrin doğru veya yanlış olduğunu ileri sürme
safsata sıdır. (Logical Fallacy) Örnekler : Müslümanlık iyi bir şey
Kaynak: Argumentum ad populumJohn başlarda
safsata olduğunu düşündüğü bu akıl dışı olguya inanmaz ama karısının bununla avunduğunu görerek duruma razı olur.
Kaynak: Karanlığın Gölgesi (film)Bu yöntem ve yaklaşımlara
safsata lar (veya safsatacılık) örnek olarak verilebilir. Her ne kadar uygulamaları etikte incelenen soruların
Kaynak: Etik