Kendisinden Osmanlı servetini
saklayan kardeşleri Hatice ve Şah Sultanları neler bekliyor.
Sultans of the Ottoman wealth itself stores the Shah brothers and sisters Khadija and what to expect.
Kaynak: habergazete.comSol tarafta topla buluşan Caner Erkin arka direkte kendini iyi
saklayan Krasic'e ortasını yaptı.
Meet at the ball on the left side hides a good Krasic'e Caner Erkin was the middle back of the pole itself.
Kaynak: ntvspor.netSol tarafta topla buluşan Caner Erkin arka direkte kendini iyi
saklayan Milos Krasic'i fark ediyor.
Meet at the ball on the left side Caner Erkin difference in the rear mast is well-stores Milos Krasic'i.
Kaynak: habergazete.comBanka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya
saklayan ve bunun
Kaynak: BankaDijital fotoğraf makinesi fotoğraf ları elektronik olarak çeken ve
saklayan elektronik bir cihazdır. Geleneksel fotoğraf makinelerinde
Kaynak: Dijital fotoğraf makinesiBilgi işlem, bir kurumun verilerini ve bilgisini
saklayan, işleyen ve ayrıştıran bölümüne denir. Günümüzde bilgi işlem daha çok bir
Kaynak: Bilgi işlemProgramlama dillerinde bellek adreslerini
saklayan değişkenlere verilen genel isim. Bir programlama dilinde her hangi bir değişkeni
Kaynak: İşaretçilermodelleyen, yapılandıran, değerlendiren,
saklayan, çeşitli ortamlarda anlaşılır ve yansız (objektif) biçimde sunan (coğrafi bilginin
Kaynak: Kartografyarastgele erişimli bellek bir tümleşik devre içinde her bir veri bitini ayrı bir kapasitör içinde
saklayan Rastgele Erişimli Bellek türüdür.
Kaynak: DRAM (bilgisayar)dayanmanın, geleneğin etkisinin, önyargıların ve kişinin cehaletini
saklayan sözde bilgeliğin, insanı hakikate ulaşmaktan alıkoyduğunu söylemiştir.
Kaynak: Roger BaconWeb siteye ait dosyaları
saklayan ve internet kullanıcılarının erişimine sunan bu bilgisayarlara web sunucusu (web server), bu veri
Kaynak: Barındırma hizmetiFrank 'ı ve onun birkaç aile dostunu Anne'nın babası Otto Frank 'ın baharat şirketinin tavan arasında Nazi ler'den
saklayan Hollanda vatandaşı.
Kaynak: Miep GiesAncak 2005 'te temyiz mahkemesine gitti ve mahkeme tarafından affedilerek tahliye edildi. Uday Hüseyin 'i ABD askerlerinden
saklayanKaynak: Gazi Meşal El YaverOyunda, siyahlar giymiş, uzun beyaz saçlı ve yüzünü
saklayan bir figür, beyaz bir masanın yanındaki beyaz bir sandalyeye oturmuş olarak
Kaynak: Ohio Doğaçlaması6 ila 8 sistein kalıntısını
saklayan 15-20 amino asit den meydana gelmişlerdir. Bağışıklık sistemi nin hücreleri, örneğin nötrofil ler ve
Kaynak: DefensinMaça ası gibi bir 'özel' kart arabayı
saklayan kapıyı, iki kırmızı ikili gibi iki sıradan kart da, keçileri
saklayan kapıları temsil eder.
Kaynak: Monty Hall problemiPara sadece real değerleri
saklayan bir örtü, bir peçedir. Satışların iyi gitmemesi, piyasada yeterli para bulunmamasından değil, yeterli
Kaynak: Say kanunuDüğüm bir miktar veriyi
saklayan mantıksal bir alan olarak düşünülebilir. Bir miktar veri ve diğer düğümlere bağlantılar içeren bellek
Kaynak: Düğüm (bilgisayar bilimleri)Saklanacak belgede metin ve resim/arkafonları ayrı katmanlara ayırarak
saklayan DjVu teknolojisi; artımlı (progressive) yükleme, aritmetik
Kaynak: DJViewrivayete göre sırıl köyünün adı önceden sırıl diye anılmazmış .Tam olarak bilinmeyen bir olay üzerine sır
saklayan köy yani SIRIL köy
Kaynak: Sırıl, OrhaneliÖzel yaşamını büyük bir titizlikle gözlerden
saklayan De Niro, meslek yaşamı ile aile hayatını birbirinden iyice ayıran ender yıldızlardan
Kaynak: Robert De Nirosaklayan, sahabetine alan, ellerinde tutan,: bulan ya da kaçıran kişiyi, bir silmaril'i.: böylece hepimiz yemin ediyoruz ki:ölüm getireceğiz
Kaynak: Fëanor