gevşek sf. 1. Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan:
"Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." -Ç. Altan. 2.
mec. Cansız, hareketsiz, iradesiz. 3.
zf. mec. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde:
"Bu konuda gevşek davranırsanız periler diyarına akla gelmeyecek sevimsiz bir yoldan gitmek de var." -B. R. Eyuboğlu.
tembel sf. 1. İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç:
"Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar." -A. Ş. Hisar. 2.
tıp Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ):
"Galiba karaciğeri de tembel." -H. Taner.