sansür anlamı Fr.censure
1. Sıkı denetim: § "
Evvelce de yazdığım gibi taahhütlü ve taahhütsüz mektupların sansürleri ayrı olduğu için hepsi aynı zamanda verilemiyor. -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.233. § "
Araya İttihat ve Terakki sansürü girmişti." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 65. § "
Belki bu sansürün veya tehdidin yüzünden ben düpedüz her türlü okumayı reddetmiştim." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 8. § "
Demin bahsettiğim gibi sansür o zaman mahalli (millî demeyeceğiz, zaten mahallî daha çok doğru) yazılar hakkında şiddetli değildi." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 167. § "
Hayat-ı millet olan ilim ve marifet dehşetli bir "sansür" ün tazyiki altında eziliyor." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 109. § "
Hele genç kızlar ve kadınların okuyacağı romanlar şiddetle sansüre tabidir." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 25. §
"Akşamları ‘Servet' sansürden korkmuyor, Düyûn-u Umûmiyye'den çekinmiyor, aleyhe, lehe saldırıyor." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 76. §
"... sansürün çoktan kalktığını..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 22. § "
Nazır olduktan sonra da sansürü kaldırmaya taraftar göründü." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 130. § "
Kara cahil kara maşa yeni sansür yönetmeliğine karşılık haklı yürüyüşlerinden daha güçlü bir yürüyüş..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 23. § "
Bunu görmekten ve göstermekten sizi alıkoyan hiçbir ulvi sansür yok mu içinizde?" -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 67. §
"Çünkü bunun ardından ergeç, en geniş görüşlü devlet bile, zevk sansürünü getirecektir." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 335. 2. Denetleme işini yapan kurul: § "
Esasen bunlara da sansürün müsaade etmemesi gerekir." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 247. § "
…fakat ne çare ki postacılar yahut sansürler bu acıyı duymuyorlar ki küçük bir ihtimalin neticesi olarak…" -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 109. § "
Sansürdekiler böyle bir yazının kendilerine getirilmediğini söylemişler." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 147.