Maçın çoğunu topsuz oynadığımız için çok koşup efor
sarf ettik.
We have a lot to play without the ball most of the game running effort.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trKonya'dan bir beklentimiz olmadı ama il olmak içinde çok çaba
sarf ettik.
Did not expect to be in a city in Konya, but we've worked very hard.
Kaynak: merhabahaber.comKayıp broşun yeniden ülkemize getirilmesi için büyük çabalar
sarf edildi.
Lost brooch was a major effort to bring back to our country.
Kaynak: iha.com.tr10 kişi kalan oyuncularım çok efor
sarf etti, kendilerine teşekkür ediyorum.
Actors have left 10 people invested a lot of effort, I would like to thank them.
Kaynak: trtspor.com.trKelime leri oluşturan, en küçük birimi harf olan ve ağzın tek hareketinde
sarf edilebilen ses model idir. Türkçe de en az bir harf, en çok
Kaynak: HecePhoto-Secession, 20. yüzyıl ın başında fotoğrafı bir sanat dalı olarak kabul ettirebilmek için büyük çaba
sarf eden ABD'li fotoğrafçı
Kaynak: Photo-SecessionPet mağazaları ayrıca hayvan yemi,
sarf malzemesi ve aksesuar satarlar. Hayvanlar: Pet mağazaları genellikle evde beslenmek üzere akvaryum ,
Kaynak: Pet shopAnor Alevi; Gandalf 'ın Khazad-dûm Köprüsü 'nde Balrog 'la karşılaştığında
sarf ettiği kelimelerden biridir. Arda'daki güneşin kaynağını
Kaynak: Anor AleviHırdavat, genel olarak üretim de kullanılan her türlü alet, taşınabilir makina,
sarf malzemelerine verilen isimdir. Sözlük anlamıyla "
Kaynak: Hırdavat20. yüzyıl , teknolojik ilerleme ve başarı bakımından aynı zamanda uygarlaşmış milletlerin birbirlerine
sarf ettikleri şiddet içerici
Kaynak: Nükleer silahlanmanın kronolojisi(morfoloji veya
sarf), kelime ve şekillerin çıkış yerlerini, yani menşelerini araştıran kısmına menşe veya türeme bilgisi (etimoloji ),
Kaynak: DilbilgisiParis üniversitesinin kurulmasında Papa, kraldan daha fazla gayret
sarf etmiştir. Buraya Avrupa'nın her tarafından öğrenci gelmekteydi.
Kaynak: Paris ÜniversitesiBabası Jack Osbourne, General Motors firmasında, annesi Lillian Osbourne ise Lucas adlı araba
sarf malzemeleri üreten bir firmada işçi
Kaynak: Ozzy Osbournebuğday ve pirinç yemeklik olarak, çavdar, mısır ve darı hem yemeklik, hem de hayvan yem i, arpa ve yulaf ise hayvan yemi olarak
sarf edilmektedir.
Kaynak: BuğdaygillerSamanîler eski İran kültür ü'nü canlandırmak ile kalmadılar ve İslâmiyet 'in yayılması için de büyük çaba
sarf ettiler. Pers-İran
Kaynak: SamanîlerBu suikast, Nazi rejimini devirmek için
sarf edilen çabaların doruk noktasıydı. Başarısızlığı sonrasında, hem Kurdun İni'nde hem de Berlin
Kaynak: 20 Temmuz suikast girişimiEğitimi Ebu Hanife, küçük yaşta Kur'an 'ı ezberlemiş ve Arapça 'nın o zaman tasnif edilmekte olan
sarf , nahiv , şiir ve edebiyat ını
Kaynak: Ebu Hanifesarf malzemeleri de bulunur. Kırtasiye dükkânları genellikle okul ya da işyerleri yakınında bulunmaktadır. Türkiye^de resmi kurumların
Kaynak: Kırtasiye sanatı olup bu iyi durum, atı tam yerinde, sakin, zamanında, güven içinde ve olabildiğince işe uygun kuvvet
sarf ettirerek kullanma becerisidir.
Kaynak: BinicilikGenç bir gazeteci, Kane'in vefat ettiğinde
sarf ettiği son söz olan Rosebud isminin anlamını çözmek için, Kane'in yakınlarıyla temas
Kaynak: Yurttaş Kaneve surelerle sureler arasındaki bağlantıları
sarf, nahiv ve belâgat gibi Arap dil kuralları çerçevesinde bir tefsir yapılmaya çalışılmıştır.
Kaynak: İşaratü-l İ'cazyapılmasıyla meydana çıkmış ABD firması. Dijital fotoğraf makinesi , fotoğraf filmi , yazıcı ve bunların
sarf malzemeleri gibi ürünler üretir.
Kaynak: Kodakİnsanları dinler ve anlamak için özel çaba
sarf eder. Çevresindeki herkesin en iyi yanlarını geliştirmelerine olanak sağlayacak olumlu
Kaynak: Liderlik