Selin vurduğu Balıkesir'in Edremit ilçesi ise yaralarını
sarmaya çalışıyor.
Trying to heal the wounds of the flood-stricken town of Edremit.
Kaynak: pressturk.comBeşiktaş'ı yeni stad heyecanı
sarmaya başladı.
Beşiktaş started rolling excitement of a new stadium.
Kaynak: spor.gazetevatan.comhaftada Trabzonspor karşısında aldığı aldığı mağlubiyetinin yaralarını
sarmaya çalışıyor.
trying to heal the wounds of the defeat of the week, against Trabzonspor.
Kaynak: trtspor.com.trLa Liga'da lider Barcelona, El Clasico'da aldığı yenilginin yaralarını, Deportivo karşısında
sarmaya çalışacak.
La Liga leaders Barcelona, El Clasico'da the wounds of defeat, winding run against Deportivo.
Kaynak: trtspor.com.trAlmanya 'nın 1920'li yılların başında I. Dünya Savaşı 'nın yaralarını
sarmaya çalıştığı dönemde, Alman sinemacılığı hızla gelişmekteydi.
Kaynak: Alman DışavurumculuğuSargı bezi, diğer adıyla bandaj, herhangi bir yaralanma olduğu takdirde yaraya konan pansuman bezini
sarmaya ya da sargıyı desteklemeye
Kaynak: Sargı beziÇocuk alçalan uçurtmanın ipini çabucak
sarmaya çalışıyordu. (isim-fiil) Kasabamızda yeni bir dokuma atölyesi açıldı. (isim) Yıpranmış
Kaynak: İsim-fiilBu dönemde TKP 1920 yılında Genel Sekreteri Mustafa Suphi ve 14 Merkez Komitesi üyesinin öldürülmesinin bıraktığı yaraları
sarmayaKaynak: 1927 TevkifatıVe gittikçe işler daha fazla sarpa
sarmaya başlar bu arada Chev,Veronanın kardeşini de öldürmüşdür. Verona,helikopter ile kaçarken Chev onu
Kaynak: Tetikçi (film, 2006)1951 yılında, halâ 2. Dünya Savaşı 'nın yaralarını
sarmaya çalışan, ekonomik ve sosyal derin sorunlarla boğuşan İtalya 'nın başkenti Roma
Kaynak: Avrupa '51Savaşin yaralarini henüz
sarmaya başlayacak olan bir ülkenin, ayağa kalkış mücadelesinin ilk adımları. Fikriye Hanım , hiç istemediği halde
Kaynak: Cumhuriyet (film)Sahne: Holü yavaş yavaş alevler
sarmaya başlar. Rhein nehrinin yükselerek her yanı kapladığı görünür. Suyun yüzüne üç Rhein kızı çıkar,
Kaynak: GötterdämmerungYalnız şehidin bir kaftanını bulmuş ve bu aziz şehidi ona
sarmaya çalışmıştık. Ancak başını örterken ayakları açılıyor, ayaklarını
Kaynak: Mus'ab bin UmeyrPolis de etrafı
sarmaya başlamış, havadan helikopter desteği gelmiş, aynı zamanda TV haber spikerleri ve kameralar olay yerine gelip
Kaynak: Telefon Kulübesi (film)Kışı güçlenerek geçiren Wellington'un tersine Napolyon Bonapart başarısız Rusya Seferi nin yaralarını
sarmaya çalışmaktadır.
Kaynak: Vitoria MuharebesiŞarkının sonlarına doğru görüntü ritme uyarak ileri geri
sarmaya başlar. Son saniyelerde ise şarkıcı kameradan uzaklaşır ve görüntüsü bir
Kaynak: Hayrola? (şarkı)Bacaya buğarı,
sarmaya dolma Babamıza gağa, halaya mama Geçen yıla bildir, gözer şarara Cekete de sağu deyirdiğ oğul. Hindiye culuk, oğlağa
Kaynak: Turgutalp, Zilegitgide güçlenen Ultralar kralın devrimin açtığı yaraları
sarmaya yönelik girişimlerinin çoğunu engellediler. 1824 'te Paris 'te ölen XVIII.
Kaynak: XVIII. LouisFilm 2. Dünya Savaşı 'nın hemen sonrasında yaralarını
sarmaya çalışan savaş yorgunu Japonya'nın başkenti Tokyo 'da geçer. Kanji Watanabe
Kaynak: Yaşamak (film, 1952)Alevler onları
sarmaya başlayinca burada idam edilenlerin ruhlarının huzura kavuşacağı hakkında bir uhrevi ses gökten duyulur.
Kaynak: Don CarlosSavaşın ardından özellikle İngiltere ve ABD kaynaklı yardımlarla hızla yaralarını
sarmaya başlayan şehir, tekrar hızla büyümeye başladı
Kaynak: KölnMichael Vaughn: Daha sonra yaralarını
sarmaya çalışır. Aradan bir kaç zaman geçtikten sonra Sydney ile aralarındaki sorunlar halledilir ve
Kaynak: Alias (dizi)