Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

savunucu ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Ayaktopu Terimleri Sözlüğü

savunucu anlamı İng. back Osm. müdafaa oyuncusu, bek Alm. Verteidiger
Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri.

BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri

savunucu anlamı İng. cousel "for the defender" Osm.müdafi Alm. Verteidiger Fr. défendeur
Ceza yargılama yönteminde, sanığın haklarını korumak göreviyle yükümlü bir kamu işi gören ve bu bakımdan yasanın aradığı kimi koşulları üstünde toplayan kişi.

Güncel Türkçe Sözlük

savunucu anlamı
is. 1. Bir şeyi savunan kimse, müdafi: "Bu türlü hak savunucularının türlüsüyle karşılaştım hayatımda." -N. Cumalı. 2. sp. Savunma oyuncusu.

Türkçe - İngilizce

savunucu anlamı
isim
1) advocate
2) defender
3) champion
4) apologist

savunucu eş anlamlısı

müdafi
is. (müda:fi:) esk. 1. Savunucu. 2. huk. Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse.

"savunucu" için örnek kullanımlar

Bugün TCC, üye kabilelerin siyasi, ekonomik, yasal ve sosyal savunucu olmuştur. Adını Tanana Nehri nden alır. TCC bölge yerlilerine istihdam
Kaynak: Tanana Chiefs Conference
İbranice de magen sözcüğü, savunma anlamındaki “lehagen" veya "hagana” sözcükleriyle aynı köke sahiptir ve “savunucu, koruyucu” anlamını
Kaynak: Davud'un Kalkanı
1968 yılında sivil haklar savunucu militanı Stokely Carmichael ile yaptığı evlilik yüzünden ABD'deki konser ve albüm çalışmaları iptal
Kaynak: Miriam Makeba
Bugün Almanya, Fransa, Hollanda da hayvan hakları savunucu bazı genç grupları hafta sonları deri giyenleri avlamak için balonların içine
Kaynak: Tabakhane
Fakat Sirkuh Kahire'nin güneyinden şehrin etrafından dönerek batıdan geldi ve kamp kurduğu Gize 'de piramitler mevki ile savunucu ordular
Kaynak: Üçüncü Haçlı Seferi
Etraftan topladığı paralı ve gönüllu askerler ve şehir içinden gönüllüler ile bir savunucu ordusu oluşturmuştu. Ayrıca Şam kuzeyinde Halep
Kaynak: İkinci Haçlı Seferi
vekilleri, seçimlere itiraz eden gruplar, seçim komisyonları, siyasi hakları savunucu gruplar ve medya gibi yüksek makamlarla görüşmeler gerektirir.
Kaynak: Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi
yetenektir" ve anarşist ideallere adanmış yorulmak bilmez bir savunucu olarak Goldman'a göre “imanlı şevki giriştiği her işe damgasını vurmuştur.”
Kaynak: Voltairine de Cleyre
Fakat şehrin savunucu orduları ve özellikle bu ordudaki Bizans asiller başlarina bir komutan olmasını istedikleri için, zaten savunma
Kaynak: Konstantin Laskaris
Yine de Radcliffe-Brown bir işlevselci olduğunu şiddetle reddetmektedir ve kendi fonksiyon fikirlerini, savunucu işlevselciliği başlatan
Kaynak: Alfred Radcliffe-Brown
jpg | 15. yüzyıl gravüründe Ortodoks hrıstiyanlara göre kuyumcuların koruyucu ve savunucu azizi Aziz Eligius dükkanında tasvir ediliyor.
Kaynak: Kuyumculuk
Bu hareketsiz ve savunucu stratejisi Bizans'in en büyük düşmanı haline gelen Emeviler halifesi Abdülmelik tarafından anlaşıldı.
Kaynak: Leontios
1996'da Dolly koyunu nun başarılı bir şekilde klonlanmasının ilân edilmesi ile Wicker, insan klonlaması için bir savunucu oldu.
Kaynak: Randy Wicker
Ama Cengiz Han hiç teslim şartlarına ait verdigi sozlere aldırmadan savunucu askerlerin hepsini idam ettirdi. Teslim olan sehir halkına da
Kaynak: Alaaddin Muhammed Harezmşah
geri çekilmesinin talep edildiği mitingde Cindy Sheehan protestoculara hitap ediyor.(Arkasında insan hakları savunucu Jesse Jackson bulunuyor)
Kaynak: Irak Savaşına karşı protestolar
Bunun temel sebebi, birleşik bir Avrupa düşüncesinin savunucu olmasıdır. AEGEE'nin bu düşünceye yönelik belli amaç ve politikaları vardır
Kaynak: Avrupa Öğrencileri Forumu
çok böbürlenerek hikâye olarak anlatmaya başlaması Annina'yi şoke etmiştir ve onun Duke karşı kendini savunucu tavırlar almasına neden olur.
Kaynak: Venedik'te Bir Gece

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.