sekreter anlamı Fr.secrétaire
1. Özel veya kamu kuruluşlarında haberleşmeyi sağlayan, yazışma yapabilen görevli, yazman, kâtip: § "
On altı sekreterle bu ses bantlarını romana çevirenler mi..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 40. § "
… öğretim üyeleri için sekreterinin önüne bir de devam imza defteri açmamış mıydı?" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 104. § "
Sekreterlik odasından, iç telefonla başmürettip'i buldu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 22. 2. Özel veya kamu kuruluşlarında yönetim ve yazışmalardan sorumlu kimse, yazman: § "
Biri 1947'de Fransız Halk topluluğu'nun genel sekreteri olduğu zaman bir de bu..." -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 123. § "
Titrek, ürperen bir aydınlıkta, avuçlarına öksüren sendikacılar, heyecandan dudakları solmuş üniversite öğrencileri, belli belirsiz kımıldıyor; yorgun yüzlü bir adam, Genel Sekreter Esat Adil, Partinin ilk kapatılış ve beraati konusunda konuşuyordu." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 255. 3. (basında) Sayfa düzenlemesini yapan
gazeteci.