sembol anlamı Fr.symbole
Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, remiz, rumuz, timsal, simge: § "
Sembol olarak, fert olarak iktibaslarınız sizin dış manzaranızı, fert olarak sizi veriyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 172. § "
Bu gibi millî sembollerin terbiye edici tesirleri ehemmiyetlidir." -Ziya Gökalp, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri, 49. § "
sembollerle konuşuyorsunuz." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 527. "
Yeni dünya onun nazarında kavuşulamayan bütün arzuların sembolü olmuştu." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 169. § "
Öyle ki birkaç nesil daha değişirse Rubab'ın şiirleri-serlevhalarına gizlenen bir nevi sembollerden dolayı-hafif bir takid buğusu Altında silikleşecekler." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar C. IV, 52. §
"… yüceliğin sembolü olan…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 121. §
"... Nazım Hikmet'in bir sembol olarak kullanıldığını gördüm." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 75. § "
Kadın erkeğin fatihlik remzidir, sen de kadınlığın sembolüsün!" Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 51. § "
Yeni Mecmua'nın isminde ve cisminde sembolleşen, gençliğe ve eskiye hasretten ileri geliyor." -Nurullah Ataç, Günlerin Getirdiği~Sözden Söze, 107.