sergi anlamı İng. exhibition Alm. Ausstellung Fr.exposition
(Heykel, Resim) Bir arada sergilenmiş sanat yapıtlarının bütünü; bu işin yapıldığı yer. a. bakınız» birleşik sergi, tüm sergi.

sergi anlamı Osm. Suret
1- Devlet hazinesinden ödenecek paranın ne kadar olduğunu gösteren ve alacaklıya verilen belge. 2- Yeniçeriler dışındaki ocakların aylıklarının paşa kapısında dağıtılması işlemi.

sergi anlamı İng. exhibition Fr.exposition
Ülke ürünlerinin tümüyle gösterilmesi, duyurulmaları ve satılmaları sağlanılmak amacıyla meydana getirilen büyük sataklar.

sergi anlamı
Leblebicilerin nohutları soğutmak amacıyle yaydıkları yer. (*Güdül -Ankara)

sergi anlamı
is. 1. Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer: "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi." -S. F. Abasıyanık. 2. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü: "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum." -H. Taner. 3. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer. 4. hlk. Yaygı, kilim.

sergi anlamı
isim
1) exhibition
2) exhibit
3) show
4) display
5) exposition
6) showing
7) show window
sıfat
1) displaying

sergi anlamı
1.Yaygı, kilim. 2.Sofra bezi, örtü.

sergi anlamı
Balkon.

*Cide -Kastamonu

sergi anlamı
Tarla sınırı.

-Giresun

sergi anlamı
Yatak, yorgan ve yastık takımı : Bir kat sergi yaydım.

İğneciler *Mudurnu -Bolu

sergi anlamı
Bir çeşit heybe.

-Ankara

sergi anlamı
Kilim, halı, yaygı.

*Çal Denizli
Kars
Karadoruk *Gürün Sivas
*Bünyan Kayseri

sergi anlamı
1. Pazaryerinde satılmak için sergilenen mallar. 2. Kuruması için serilmiş tahıl, meyve. 3. Tütün dizilerinin serildiği yer.

sergi anlamı
Kilim; yaygı vb

Erzurum

sergi anlamı
Yaygı, kilim

Malatya