serkeş anlamı sf. Kafa tutan, başkaldıran: "Ün salmış nice serkeş efeleri kendime bent etmiş, nice açları doyurmuş, nice çıplakları giydirmiş..." -Y. K. Karaosmanoğlu.
Meşhur 31 Mart ayaklanmasını bastırmak üzere İstanbul'a yürüyen Hareket Ordusu'ndaki ayyaş ve serkeş yağmacılar Yıldız Sarayı'nı basıp Kaynak:Yıldız yağması
Armstrong kitapta "çok yetenekli, inatçı bir enerjiye sahip, ancak insafsız, itici tavırları olan, serkeş mizaçlı, gem vurulmamış zevkleri Kaynak:Bozkurt (kitap)