seslenmek (nsz) 1. Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek:
"Birkaç adım yürüdü, seslendi.- Yusuf Bey, Yusuf Bey." -S. Kocagöz. 2.
(-e) Bir şey söylemek için sesini çıkarmak veya cevap vermek:
"Kendisini kurtarmaları için ev sahiplerine seslenecek, işaret edecek oldu." -M. Ş. Esendal. 3.
(-e) mec. Sözü birine veya birilerine yöneltmek, birine karşı söylemek, hitap etmek:
"Maalesef teknedeki alet edevatla beceremeyeceğiz bu işi, diye seslendi mühendis." -A. Kulin.