Bizim duygu ve düşüncemiz Allah'ı ve İnsanlığın İftihar Tablosu'nu
sevdirme olmalı.
Our emotions and our thoughts must be love of God and of humanity Table of Pride.
Kaynak: samanyoluhaber.comOkulları'nda anaokul ve ilkokul öğrencilerine, 'klasik müziği tanıtma ve
sevdirme' semineri verecek.
Schools pre-school and primary school students 'love of classical music and promoting' seminar will give you.
Kaynak: haber.stargazete.comToplumsal olarak hem eğitim, hem sporu yaygınlaştırma ve
sevdirme, hem de liderlik etme görevi bize verilmiş.
As a community, and education, and dissemination and love of the sport, as well as the task of leadership given to us.
Kaynak: tr.eurosport.comTürkiye'de bir müzik okulu açma projesi olan sanatçı, 5 Nisan'da MEF Okulları'nda anaokul ve ilkokul öğrencilerine klasik müziği tanıtma ve
sevdirme amacıyla özel bir seminer de verecek.
The artist project in Turkey to open a music school, pre-school and primary school students on 5 April MEF Schools promotion and love of classical music in order to give a special seminar.
Kaynak: haberler.comtemin doğrultusunda birleşmeleri” esasına dayanan Cemiyet, geniş halk kitlelerine resim sanatını ve sanatçıyı
sevdirme mücadelesi vermiştir.
Kaynak: Osmanlı Ressamlar CemiyetiÖğretmenlik tecrübesini zaman içinde daha geniş kitlelere hitap etme ve okumayı
sevdirme isteğine dönüştüren Ahmet Refik Bey, bazı gazete
Kaynak: Ahmet Refik Altınaytarihi her yaştan Türk insanına
sevdirme konusundaki faaliyetleri, yurtdışındaki bilimsel etkinlikleri ve Türk tarihçiliğinin uluslararası
Kaynak: İlber Ortaylıoynamış, ve burada bir devrimciye aşık olan ve hep kazanan kumarbaz'ın , ne kadar iyi bir insan olduğu ve kendine onu
sevdirme çabaları anlatılır.
Kaynak: Robert Redfordsonra Lancaster Hanedanı Galler Prensi Edward Westminster'in dul karısı Anne Nevile (Lady Anne) iltifatlar edip kendini
sevdirme uğraşına geçer.
Kaynak: III. Richard (oyun)