Bu konuda çekinceleri
sıfırlama gibi bir bakış açımız var.
This perspective has reservations about such a reset.
Kaynak: yenimesaj.com.trÇekinceleri
sıfırlama gibi bir bakış açımız da var.
There are drawbacks, such as resetting a perspective.
Kaynak: ntvmsnbc.comStres seviyesi dolalı çok oldu, çünkü sezon sonlarında
sıfırlama yok, herkes üstüne koyarak yaşıyor.
There was a lot of stress level entwined, because it does not reset at the end of the season, putting it on top of everyone alive.
Kaynak: bbc.co.ukDaha spesifik olarak açıklamak gerekirse IPS'ler alarm gönderme,istenmeyen paketleri atma,ağı
sıfırlama işlemlerini gerçekleştirir.
Kaynak: Saldırı Tespit Sistemleri(negatif kenar) ifadeleri kullanıldığında “D flip-flop'un bir değişik türü, zamanuyumsuz
sıfırlama (asynchronous reset) ile gerçekleştirilendir.
Kaynak: Verilogyeni bir tür sayaç ve yeni bir otomatik
sıfırlama devresi (“power-on reset”) (U.S. patent no: 3.753.011) gibi daha birçok özel devrenin icadı.
Kaynak: Intel 4004