Tokyo, benim için ne kadar
sıkıcı olursa olsun saygıyı hak eden kent.
Tokyo, for me, that deserves respect, no matter how boring city.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trİşte Windows'ta hemen şimdi kapatabileceğiniz 9 can
sıkıcı özellik.
Here now you can close Windows 9 annoying feature.
Kaynak: chip.com.trÇok fazla pozisyonun gerçekleşmediği devrede
sıkıcı bir futbol vardı.
Too much boring football had engaged position does not take place.
Kaynak: goal.comTaktiğin ön planda olması maçları daha
sıkıcı hale getiriyor.
To be at the forefront of tactics makes it more boring matches.
Kaynak: sporx.comFakat ne yazık ki bu uçuş, can
sıkıcı olaylara yol açan kötü bir inişle son bulur. Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi ikizler şimdi de
Kaynak: Vampir kız kardeşler özetCronauer, önceki ciddi ve
sıkıcı havadalgalarını, mizah ve hippi nağmeleriyle dolu yaylım ateşiyle yok eder. Askerler tarafından çok
Kaynak: Günaydın Vietnam (film)ve yabancılaşma) birikerek arka arkaya patlayan gag (gülüt)'lere dönüşür ve tek dakikası bile
sıkıcı olmayan bu mütevazi başyapıtı oluşturur.
Kaynak: Tatlı BudalaFilmde, yaşadığı kasabayı, baskıcı annesini ve
sıkıcı yaşantısını geride bırakan yalnız bir adamın (Rüdiger Vogler) Almanya'yı katederken
Kaynak: Yanlış DavranışAntihistaminiklerin ortaya çıkardığı en
sıkıcı yan etki "uyku hâli" vermeleridir. Bu durum gece yatmadan önce alındığında iyi olabilse de
Kaynak: Antihistaminikşekilde düzenlenmiş, tarihin
sıkıcı konuları dışına çıkarak akademik konulardan ziyade gündemin tarihine değinen popüler konulara yer vermektedir.
Kaynak: Habertürk TarihPatlar Uçlu Kelekerler, Hipogrif ya da Testraller olsun, Hagrid yaratıkların özelliklerini
sıkıcı sıkıcı anlatmak yerine genellikle
Kaynak: Hogwartsdüzenlenmiş, tarihin
sıkıcı konuları dışına çıkarak akademik konulardan ziyade gündemin tarihine değinen popüler konulara yer vermeyi hedeflemiştir.
Kaynak: Atlas TarihBu terim ayrıca, kibirli ve bayağı bir tada sahip şeylere ve ticari kaygılarla üretilmiş olan banal, rüküş ve
sıkıcı ürünlere gönderme
Kaynak: KitschHaberciliğin çok yorucu ve
sıkıcı olduğunu gördükten sonra, 2006'nın Şubat ayından itibaren serbest çalışmağa başladı." "Kalbimi Dağlarda
Kaynak: İslam GemiciBu savunmanın
sıkıcı ve işe yaramaz bir yöntem olduğu düşüncesi yaygındır. Ne var ki, bu açılışın sunduğu akın yolları iki taraf için de
Kaynak: Petrov SavunmasıGüvenilir ve uzun ömürlü olmasına rağmen
sıkıcı ve sıradan tasarımı sebebiyle rakiplerinin gerisinde kalan 626' nın yerini başarıyla
Kaynak: Mazda 6Eşi Səbinə bu
sıkıcı yaşama dayanamayıp evi terk eder. Bu anlamda kinematoğrafçıların filmde başvurdukları konu yazarların dünyagörüşünü,
Kaynak: ZirzəmiÖnemli bir işin yapılabilmesi için teşkilatlanarak yorucu ve
sıkıcı bir çalışmaya girmeye; bulaşıcı ve salgın hastalıklara karşı korunmak
Kaynak: KampanyaErgenlik dönemi gerçekten zor ve
sıkıcı bir dönemdir. Bu dönemi atlatabilmek için bazı davranışlarımıza dikkat emeli, yanlışımız var ise
Kaynak: Ergenlik psikolojisiAncak güçlü oyuncuların olağanüstü performansları ve sürükleyici konusu filmin bir an bile
sıkıcı olmasını önler. Sürprizli bir sonu olan
Kaynak: Beklenmeyen Şahit (film)İnsan takımları veya insan bilgisayarlar uzun ve genelde
sıkıcı hesaplamaları yaparlardı. İş bölünürdü bu yüzden işler paralel olarak
Kaynak: İnsan bilgisayar