denemek
(-i) 1. Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek: "Gelecek ise daha denemediğimiz zaman kesitidir." -N. Uygur. 2. Bir işe, başarmak amacıyla başlamak, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek: "Ayağa kalkarak üç adım ötedeki musluğa kadar gitmeyi denedi." -P. Safa.

imtihan etmek
1) bilgi derecesini ölçmek: "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk ." -Ö. Seyfettin. 2) denemek, sınamak: "Bu kâtibin son derece mahcup, namuslu, hayâlı olmasını istiyorsanız imtihan edeceksiniz, değil mi?" -Ö. Seyfettin.

tecrübe etmek
denemek, sınamak: "Bakayım, bir tecrübe edeyim diye düşündüm." -R. N. Güntekin.

olarak, yani örneklem verilerinin tanımlanmış bir anakitle normal olasılık dağılımına uyumluluk gösterip göstermemesini sınamak için kullanılır.
Kaynak: Kolmogorov-Smirnov sınaması

öncüllerinin kimyasal tepkimeler yoluyla organik bileşik leri sentezlediği hipotez ini sınamak için yaptıkları Miller-Urey Deneyi ile de tanınmaktadır.
Kaynak: Harold C. Urey

örneklem verilerinin belirli bir olasılık dağılımı gösterip göstermediğini sınamak için, yani uygunluk iyiliği sınaması için, kullanılmaktadır.
Kaynak: Anderson-Darling sınaması

Her parkurda, yokuş aşağı düz gitmektense çapraz gitmeye zorlayan oyalayıcı geçitler gibi yarışmacıların yeteneklerini sınamak için
Kaynak: Slalom (kayak)

kimyasal tepkimeler yoluyla organik bileşik leri sentezlediği hipotez ini sınamak içindi. Abiyogenez konusunda klasik bir deney olduğu
Kaynak: Miller-Urey Deneyi

veri serisinin ardı ardına bir rastgele sıralama ile gelip gelmediğini sınamak için kullanılan bir parametrik olmayan istatistik yöntemidir.
Kaynak: Tekrarlama sınaması

Zeus ile Hermes tanrıların yaşadığı Olympos dağından insanların erdemini sınamak için tebdili kıyafetle yeryüzüne inmişlerdir. Romalı
Kaynak: Baukis ile Philemon

Demirciliğe kabul törenine katılan çırakların gücünü sınamak için onlara zarar verir fakat sonra bu verdiği zararları ortadan kaldırır.
Kaynak: Katay

bir ideal teorik dağılımdan farklı olup olmadığını ya da iki empirik dağılımın birbirinden farklı olup olmadıklarını sınamak için kullanılır.
Kaynak: Birikimli dağılım fonksiyonu

Yarışmalar belirlenen açık alanlarda düzenlenir; her hedef, hem çeşitlilik için hem de bir dizi beceriyi sınamak için atış çizgisinden
Kaynak: Atlatl

Bu nedenle araştırmalarda bu türlü hipotezli sınamak için Wilcoxon-Mann-Whitney U sınanmasın ın kullanılması tercih edilmelidir.
Kaynak: Medyan sınaması

evlenmeyi tasarlayan Süreyya'nın yakın arkadaşı Burcu'dan çok daha tehlikeli bir isteği vardır: Sadakatini sınamak için Nazım'ı baştan çıkartması...
Kaynak: Türev (film)

Bu sayede hipotezleri test etmek ve sınamak da daha kolaylaşmıştır. Tam da bazı adaptif yayılım olaylarında gözlemlenen yüksek türleşme
Kaynak: Adaptif radyasyon

Zengin bir yetim olmasına rağmen sokak dövüşlerini tercih etmiştir. Amerika Birleşik Devletleri 'ne dövüşlere katılmak, kendini sınamak
Kaynak: Ken Masters

Pratikte aralık tahminlerinin ortaya çıkartıldiktan sonra tahmin başarı veya başarısızlıklarını inceleyip sınamak gerekmektedir.
Kaynak: Aralık tahmini

kullarak elde edilen doğrusal regresyon katasayılar kestiriminin anakütle doğrusal model ine genel olarak uyup uymadığını sınamak için kullanılır.
Kaynak: F-testi

Onu yanı başına yerleşivermiş görünce, ‘Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye, beni sınamak üzere Rabbimin
Kaynak: İfrit