Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sıyırmak ne demek?

 - 4 sözlük, 8 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

sıyırmak anlamı
(-i) 1. Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak: Çark elini sıyırdı. 2. Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak, düşürmek. 3. Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak: "Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı." -P. Safa. 4. Çekerek çıkarmak: Kılıcını sıyırdı. 5. Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak: Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak. 6. Hafifçe dokunarak geçmek: Kurşun başını sıyırıp geçti. 7. mec. Akıl sağlığını kaybetmiş olmak. 8. mec. Çekip kurtarmak: "Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?" -R. H. Karay.

Tarama Sözlüğü

sıyırmak anlamı
Sıyrılmak.

Türkçe - İngilizce

sıyırmak anlamı
fiil
1) scrape
2) skim
3) graze
4) skin
5) slip
6) abrade
7) shave
8) bark
9) brush
10) crease
11) glance off
12) hitch
13) scar
14) slip off

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

sıyırmak anlamı
Göndermek : Ben çocuğu hayvanların arkasından sıyırırım.

Ağlı *Küre -Kastamonu

sıyırmak anlamı
Yukarı kaldırmak (sürgülü şeyler için) : Oda havalansın, pencereyi sıyır.

*İskilip- Çorum

sıyırmak anlamı
Saç taramak.

Nikfer 'Tavas Denizli

sıyırmak anlamı
Toplamak.

Nikfer 'Tavas Denizli

sıyırmak anlamı
Kürekle küremek.

Uluşiran *Şiran Gümüşhane

sıyırmak eş anlamlısı

düşürmek
(-e) 1. Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak: "Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?" -O. C. Kaygılı. 2. (-i) Değerini, fiyatını indirmek. 3. (-i) Azaltmak. 4. (nsz) Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak: Çocuk, solucan düşürüyor. 5. (-i) Iskat etmek: Bakanlar kurulunu düşürmek. 6. Uğratmak: Tehlikeye düşürmek. 7. (-i, -den) Değerli bir şeyi ucuz veya kolay elde etmek: Bu güzel halıyı bedestenden çok ucuza düşürdüm. 8. (-i) Zayıf bırakmak, gücünü azaltmak: "Annemi verem iyiden iyiye düşürmüştü." -Y. K. Beyatlı.
kaldırmak
(-i) 1. Bulunduğu yerden almak: Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2. Yukarı doğru hareket ettirmek: "Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık." -S. F. Abasıyanık. 3. Yükseltmek: Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4. (nsz) Ürün toplamak, taşımak: Harman kaldırmak. 5. Çekmek, taşımak: Bu araba bu yükü kaldırmaz. 6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek: "Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir." -Anayasa. 7. (-e) Hastayı hastaneye götürmek: "Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesi'ne kaldırdılar." -A. Gündüz. 8. Tören yaparak ölüyü gömmek. 9. Toplamak: "Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar." -N. Cumalı. 10. Alıp başka yere götürmek. 11. Uyandırmak: "Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni." -Halk türküsü. 12. Piyasadan çekmek: İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar. 13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak: Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin. 14. Kaçırmak: "Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü." -S. F. Abasıyanık. 15. İyi etmek, iyileştirmek: Bu ilaç onu yataktan kaldırdı. 16. Bir şeyden çokça satın almak. 17. Tayin etmek, atamak: "Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler." -M. Ş. Esendal. 18. Yok etmek, ortadan silmek: "Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır." -O. S. Orhon. 19. (nsz) mec. Katlanmak, tahammül etmek: "Doğrusunu isterseniz onu çoktan kapı dışarı etmeliydim ama yüreğim kaldırmıyor, acıyorum." -S. F. Abasıyanık. 20. (nsz) mec. Uygun gelmek, götürmek, yakışmak: Bu kumaş fazla süs kaldırmaz. 21. argo Çalmak, aşırmak.

"sıyırmak" için örnek kullanımlar

Kabuğu sıyırmak için bir tür kemik sıyırgı (bet'o k'eetlooge) rengeyiği ya da sığın bacak kemiğinden yapılır. Söğüt kabuklarından balık ağı
Kaynak: Koyukonlar

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.