Bunu tezahüratla, destek vererek ya da
sinerji oluşturarak yapabilirler.
Tezahüratla that, by supporting or creating synergies can.
Kaynak: sabah.com.trBöylece ilimizde bir
sinerji oluşturmaya çalışıyoruz.
Thus, trying to create a synergy in our province.
Kaynak: haberler.comyüzyılın yenilik ve klasik geleneği arasındaki benzersiz
sinerji ortaya koymaktadır.
reveals a unique synergy between innovation and classic tradition of the century.
Kaynak: cnnturk.comOnlarla tanışıp nasıl ortak projeler geliştirip, 'Nasıl
sinerji yaratabiliriz'i göreceğiz.
How to meet and develop joint projects with them, 'How shall see yaratabiliriz'i synergy.
Kaynak: haberler.comçalışmalarla son yıllarda yüksek bir ivme yakalayan Gündoğdu ; yapılan özel sektör ve kamu yatırımlarıyla da ciddi bir
sinerji oluşturmuştur.
Kaynak: Gündoğdu, RizeAyrıca, meslekler arası
sinerji yaratarak ve çevreyi bir silah olarak kullanmaya imkan tanıyarak birinci oyuna göre daha dinamik bir savaş
Kaynak: Guild Wars 2Böylece bu ikisi
sinerji etki yaparak, sine-biyotik olarak adlandırılmıştır. Genel bir yanlış anlaşılmaya göre; prebiyotik, probiyotiği
Kaynak: SinbiyotikBöylece bu ikisi
sinerji etki yaparak, sine-biyotik olarak adlandırılmıştır. Genel bir yanlış anlaşılmaya göre; prebiyotik, probiyotiği
Kaynak: PrebiyotikŞirketler, ölçek ekonomisi nin, kapsam ekonomisi nin ve oluşan
sinerji nin getirdiklerinden faydalanabilir. 3. Şirket için anahtar bir
Kaynak: Şirket birleşmesiBöyle bir
sinerji ile ortaya çıkan Destan 3 albümü düşmekte olan tirajını 20.000 lere kadar aşağıya çekti. Sanki herşey mükemmel gidiyormuş
Kaynak: Destan (müzik grubu)ve Aldiana GmbH gibi büyük küresel oyuncularla sağladığı
sinerji de bu sürece çok önemli katkılarda bulunmaktadır. 2012 'de buna
Kaynak: Doğuş Grubuuzman insan kaynağı ve bilgi birikiminin sağlanması, yüksek başarımlı bilişim uygulamaları için bir
sinerji merkezi oluşturulması sağlanıyor.
Kaynak: Süper bilgisayarolan Kanunun Kuvveti (The French Connection )(1971) ve Dirty Harry (1971) gibi cesur polisiye filmlerle de biçimsel bir
sinerji yaratmıştı.
Kaynak: Serpico (film)dilin anadili konuşucusu çevirmenler ile hedef dilin ana dili konuşucuları olan çevirmenlerin aynı çeviri şirketinde
sinerji yle çalışmalarıdır.
Kaynak: ÇeviribilimAynı yıllarda Jane Fonda ile sahnede yakaladıkları
sinerji The Chase ve The Electric Horseman (1979) filmlerinde kendini göstermiştir.
Kaynak: Robert RedfordBu strateji, diğer sektörel stratejiler ile
sinerji içinde ve 2008'de kabul edilen Arnavutluk Yükseköğretim Stratejisi ve Ulusal Gelişme ve
Kaynak: Arnavutluk