Beni
sinirlendirmek ve provokasyon yapmak için mücadele etti.
I struggled to make me angry and provocation.
Kaynak: hurriyet.com.trBeni
sinirlendirmek ve provokasyon için söylediği için biraz sinirlendim ama kayda değer bir şey olmadı.
To annoy me a little bit angry and said to provocation, but nothing remarkable happened.
Kaynak: haberler.comToprak'ın kendisini
sinirlendirmek için Ahmet'in yanına gittiğini düşünen Çınar, yine kavga çıkarttı.
Mike's going to annoy him who thinks he Cinar Toprak, however, took out a fight.
Kaynak: stargundem.comLucası
sinirlendirmek için yakınlaştığı Haley James Scott a aşık olmuş ve evlenmiştir. Başta Lucas ile aralarının kötü olmasına rağmen
Kaynak: Nathan ScottShadow'un Android kopyaları vardır ve Sonic Heroes'da bu şeyler onu
sinirlendirmek için kullanılmıştır. Sonic the Hedgehog 2006'da G.U.N
Kaynak: Kirpi Shadowİrrite etmek : kızdırmak,öfkelendirmek,
sinirlendirmek. İzolasyon : yalıtma,yalıtım,izolasyon. İzolatör : yalıtkan. İzole etmek : soyutlamak
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcüklerDirenişçileri
sinirlendirmek için Arapça yapılan megafon yayınlarında dinî ve geleneksel değerler küfür edildiği, yüksek sesli olarak
Kaynak: I. Felluce MuharebesiGoaltending'in yasak olmadığı zamanlarda; Chamberlain, bazen takım arkadaşlarının; potaya girecek olan şutlarını; onları
sinirlendirmekKaynak: Wilt ChamberlainBunlar, geleneksel taktikler hakkında da olmuştur; örneğin düşmanın kafasına hedef almak veya bazı yaratıkları
sinirlendirmek için
Kaynak: Dead SpaceKüstah bir kişiliği vardır ve düşmanların arasına gizlice sokulduğunda onları ürkütmek ve
sinirlendirmek amacıyla güldüğü duyulabilir.
Kaynak: Genç KahramanlarFakat asıl oluşan efekt, dinleyiciyi
sinirlendirmek olabilir. Konuşmacının esas niyeti başarısız olmuştur. Eğer, konuşmacının esas niyeti
Kaynak: John Searle