güneşlik is. 1. Güneş ışınlarına engel olan perde veya buna benzer gereç. 2. Siperlik:
"Gözleri kasketinin güneşliğinde kayboldu." -S. F. Abasıyanık. 3.
sf. Güneş ışınlarını alan (yer). 4.
sin. Alıcı merceğini zararlı ışınlardan korumak için mercek önüne takılan ve merceğin önünde gölgeli bir alan sağlayan yardımcı donatım türü.
siper is. 1. Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer. 2. Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda:
"Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak." -R. H. Karay. 3. Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka, kasket vb.nin önüne yapılan çıkıntı, siperlik:
"Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti." -Ö. Seyfettin. 4.
ask. Askerlerin savaşta vurulmamaları ve rahat ateş edebilmeleri için kazılmış, üstü açık hendek:
"Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti." -A. Gündüz. 5.
sf. Kuytu, korunulabilen:
Burası siper bir yerdir.